Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
"I am not a robot" yerel adıyla da "roboti aniya", 2018 yapımı 16 bölümlük bilim kurgu, romantik, komedi kore dizisidir. kim min kyu (yoo seung-hoo) insanlara karşı alerjisi olan, insanlarla temas edemeyen zengin bir işadamı, aji-3 (chae soo-bin) santa maria adlı mühendis ekibin oluşturduğu yapay zekalı robot rolünde. Ancak robot arıza verince onun yerine, ondan esinlenerek ürettikleri cho ji-a robot görevini üstlenir ve zamanla kim min kyu ile ji-a arasında duygusal bağ kurulur. Çok eğlenceli ve akıcı bir dizi.
Öğretmenlikte geçen 18 yılın ardından benim için konu "unutulmayan öğretmenlik anıları" şeklinde evrilmiştir. Zira öğretmenlikte geçen sürem, öğrencilikte geçen yıllarımdan fazla olunca öğretmenlikte daha çok anı biriktirdim ki bu anıların da ortamı ve öznesi yine okul ve öğrenciler olduğu için konunun çok da dışına çıkmış olmuyorum. sadece pencerenin bir tarafından diğer tarafına geçmiş oldum.
Bugünlerde 12'lere bol bol deneme yapıyoruz, gelmeyen öğrenciler oluyor, bu vesile ile boş sıralara oturma fırsatı buluyorum (normal zamanda bu mümkün olmuyor). Boş olan öğrenci sırasına oturunca ve etrafı izleyince hemen farklı duygu ve düşüncelere dalıyorum, değişik bir ruh hâli oluşuyor, hüzünleniyorum. Tahta önünde olmaya fazla alışmışım sanırım, orda dersimi anlatırken daha rahatım.
Kişinin dış görünüşünde ve fiziksel özelliklerinde gerçekleştirdiği değişiklik ve iyileştirmelerdir. Genellikle en kolay yoldan yapılanı, saçların boyu ve rengindeki değişikliklerdir. Kıyafet tercihlerinin değişmesi, gözlük takıyorsa lens ya da lazer işlemi ile gözlüğün kullanımının bırakılması, burun, çene, göz gibi bazı organlara estetik işlemlerin uygulanması şeklinde olabileceği gibi, kişinin yürümesini, konuşmasını, beden dilini değiştirmesi şeklinde yaydığı enerji alanında topyekün bir değişiklik de yaşanabilir. İmaj değiştirmek, hem kişinin kendisinde hem de çevresinde, durum fark edilip yeniliğe alışıncaya kadar ufak bir heyecan yaratır. Kişi kendini beğendiği ve mutlu olduğu sürece her türlü değişikliğe gidebilir düşüncesindeyim.
Sokak köpeği zombi miymiş ki böyle bir muamele görmüş? Halbuki yine istanbul'da pek çok metro hattının daimi yolcusu olarak ünlenen boji adlı sokak köpeği, yabancı basın haberlerinde bile yer almış. Hâl böyleyken bu durum çok tezat olmuş.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
21 yaşından itibaren düzenli iş hayatının içinde olan biri olarak, gençken hiç böyle bir korkunun içinde olmadım. Çalışmak, kendini iş düzeninin içinde kaybetmek, akşam pili bitmiş bir şekilde eve gelip, ertesi gün yine aynı düzenin içinde devam edecek gücü bulmak, benim için cesaret ve azim gerektirici bir durumdu. Üniversite çağında daha çok korktuğum şey ya atanamazsam yani o çalışan insanlar içerisinde olamazsam, Atansam bile doğuda çok zorlanır mıyım, yapabilir miyim, üstesinden gelebilir miyim korkusuydu. Korkunun ecele faydası yok, bu çarkın içersine girildi mi, insan üzerine düşen sorumlulukları yapacak gücü bazen zorlansa da öyle ya da böyle buluyor. İşini severek yapan kişiler için korku yerini, rahatlamaya bırakıyor.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |