Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Dün sinop'ta metrekareye 240 kilogram yağış düşmüş. Umarım böyle orantısız ve afete dönüşen yağışlar bir daha yağmaz. Normalde yağmur berekettir, toprağa nimettir. Ancak bu şekilde bir yıllık yağış, bir saatte yağınca ne bereketi kalıyor, ne nimeti, felakete dönüşüyor.
Benim öğrencilerime her zamanki nasihatim, "kimyada hiçbir zaman bir sorunun tek bir çözümü yoktur, ben bu yoldan çözdüm, siz isterseniz başka bir yoldan çözebilirsiniz, zaten tüm yollar aynı sonucu verir, tabi soru doğru çözülmüşse" şeklindedir. Bu sayede öğrenci kendini tek bir çözüm metoduna bağlamamış olur, isterseniz evde diğer yoldan da siz çözün derim. zahmet edip de, şu yoldan aynı soruyu çözsem,yine aynı sonuç çıkar mı diye uğraşan var mıdır, sanmıyorum.
Çocuklara hayvan sevgisini, köpek sevgisini aşılamayan bir söz olduğu kesin. O sebeple çocuk da olsa, büyüyüp yetişkin de olsa sokakta köpek gördüğünde, uzaylı görmüş gibi telaşa kapılıp, eli ayağına dolanıp, huzursuzlaşan insanlar, köpeğin de huzursuzlanmasına neden olup, köpek tarafından korkutulabiliyor. Ben tek başıma yolda yürürken yanımdan boyum kadar büyük, kocaman bir sokak köpeği geçse bile, yürüme tempomu hiç değiştirmem, köpeğe dönüp bakmam, yokmuş gibi davranırım, bunun hep faydasını görmüşümdür, yoksa malumunuz "kaçan, kovalanır".
Güne kahvaltı sonrası çay içerken bir yandan da haberleri dinleyip, memlekette sel ve heyelan olduğu haberini almak ve o endişe ile memleketteki aileye ulaşamayınca, ulaşabilecek herkesi seferber etmek ve iyi oldukları haberini alıncaya kadar dokuz doğurmak, işte son iki saatin özeti.
Allahım kimseyi böyle afetlerle korkutmasın inşallah diyeceğim ama artık dünyanın iklimsel olarak geldiği noktayı düşünürsek ve bunun çözümü konusunda bir arpa boyu yol alamazsak, bir yanda yangın öbür yanda sel, bu afetlerle daha çok imtihan olacağız.
Temelde un, su ve tuzdan oluşan(bazen maya da eklenebilir) hamurun, bezelere ayrılıp, oklava ile inceltilerek açılıp, normalde ekmek fırını ya da sacda, ancak ev ortamında yağsız teflon tavada alt ve üst pişirilmesiyle oluşan hamur işidir. Pişen bu lavaşların üstü temiz bir bezle örtülmeli ki lavaşlar kurumasın. Bazen vaktim ve hâlim varsa kendim pişiririm bazen de fırın ya da marketlerden hazır alırım.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
21 yaşından itibaren düzenli iş hayatının içinde olan biri olarak, gençken hiç böyle bir korkunun içinde olmadım. Çalışmak, kendini iş düzeninin içinde kaybetmek, akşam pili bitmiş bir şekilde eve gelip, ertesi gün yine aynı düzenin içinde devam edecek gücü bulmak, benim için cesaret ve azim gerektirici bir durumdu. Üniversite çağında daha çok korktuğum şey ya atanamazsam yani o çalışan insanlar içerisinde olamazsam, Atansam bile doğuda çok zorlanır mıyım, yapabilir miyim, üstesinden gelebilir miyim korkusuydu. Korkunun ecele faydası yok, bu çarkın içersine girildi mi, insan üzerine düşen sorumlulukları yapacak gücü bazen zorlansa da öyle ya da böyle buluyor. İşini severek yapan kişiler için korku yerini, rahatlamaya bırakıyor.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |