Türkiye'nin memur portalı

Güneş ışığı(beyaz ışık) prizmadan geçirildiğinde elde edilen, bütün renk ve dalga boylarını içeren çizgilere verilen addır. tayf olarak da adlandırılan spektrum, renk, ses ve elektromanyetik dalgaların birbiri ardına kesintiye uğramadan, süreklilik içinde sonsuz değişmesi durumudur.

Kişinin etrafındaki insanlara karşı dürüst ve net olması; kendini saklamayıp, olmak istediği kişi gibi değil de olduğu gibi, doğru göstermesidir. Kendini olmadığı bir kalıba ve şekle sokup, kendini gizlemeye çalışan ya da çevresindekilerin kendini tanımasına fırsat vermeyen, insanlardan zarar görürüm endişesiyle içine kapanmış insanlar, kapalı bir kutu gibidir. Bu tür kişilerle iletişime geçmek daha zordur. Bu nedenle açık olmak çoğu açıdan hem kişinin kendi hayatı için hem de çevresindeki kişiler için daha sağlıklıdır.

Proton sayıları aynı, nötron sayıları farklı olan atomlardır. yani izotop atomlar, Aynı elementin farklı kütlelerdeki atomlarıdır. Bu nedenle izotop atomların kimyasal özellikleri aynı, fiziksel özellikleri farklıdır.

hemen hemen tüm atomlar doğada, izotopları halinde bulunur. Bu nedenle atom kütleleri çoğunlukla tam sayı değildir. İzotopların kütleleri ve doğada bulunma yüzdeleri kütle spektrometresi ile belirlenir. En yaygın bilinen izotoplar, hidrojen, karbon ve oksijenin izotoplarıdır. Hidrojenin doğada, hidrojen(h-1), döteryum(h-2) ve trityum(h-3) olmak üzere üç izotopu vardır. Bazı izotoplar radyoaktiftir ve bu radyoaktif izotoplar tıp alanında teşhis ve tedavi amaçlı kullanılmaktadır.

Kişi her zaman tercih yapamayabilir, çünkü hayat her zaman tercihler sunmaz, bazen tek bir seçenek vardır ve o doğrultuda ilerlemek gerekir. Bazen de farklı farklı seçenekler çıkar önümüze. O zaman da artıları, eksileri doğru değerlendirip, o an en mantıklı gelen kararı alırız, doğru mu yoksa yanlış mı tercihte bulunduğumuzu "zaman" gösterecektir. Çünkü her zaman doğru tercihlerde bulunamayabiliyoruz. Asıl önemli olan kişinin aldığı kararların ve yaptığı tercihlerin, sevabıyla, günahıyla sorumluluğunu taşıyabilmesidir.

Yapılması aslında çok kolay, hatta belki de en kolay insani davranış olan ama yine de çoğu kişiye zor gelen, kişinin etrafındaki canlılara karşı, ince, nazik ve kibar olması; saygılı, anlayışlı ve düşünceli davranmasıdır. Çoğunlukla sözlü olarak ifade edilebileceği gibi, bazen beden dili ile bile nezaketli olunabilir.

21 yaşından itibaren düzenli iş hayatının içinde olan biri olarak, gençken hiç böyle bir korkunun içinde olmadım. Çalışmak, kendini iş düzeninin içinde kaybetmek, akşam pili bitmiş bir şekilde eve gelip, ertesi gün yine aynı düzenin içinde devam edecek gücü bulmak, benim için cesaret ve azim gerektirici bir durumdu. Üniversite çağında daha çok korktuğum şey ya atanamazsam yani o çalışan insanlar içerisinde olamazsam, Atansam bile doğuda çok zorlanır mıyım, yapabilir miyim, üstesinden gelebilir miyim korkusuydu. Korkunun ecele faydası yok, bu çarkın içersine girildi mi, insan üzerine düşen sorumlulukları yapacak gücü bazen zorlansa da öyle ya da böyle buluyor. İşini severek yapan kişiler için korku yerini, rahatlamaya bırakıyor.