Türkiye'nin memur portalı

Geçen seneki ilk sezonunun ortasında dahil olduğum diziyi izleyenler arasındaki yerimi, sezon finali ile birlikte bıraktım. Zaten tv de dizi izleyecek kadar sabırlı biri değilim ki bu kadar bunalım bana fazla. Bu sezon denk gelsem de izlemeyi iyi ki bırakmışım dedirtecek cinsten sahnelere denk geldim. şahsi fikrim geçen sezon finali ile birlikte final yapması gerektiğiydi.

jaymes young- infinity

Yeni görülen, ilk kez gezilen bir şehirde, vakit sıkıntısı yoksa, ayaklar da kolay kolay yorulmuyorsa, kaybolma korkusu olmadan, anın tadını çıkararak, şehri kendi deneyimleriyle keşfetmek amaçlı yapılan güzel bir aktivitedir.

Bazen de kişi, aklında gidilecek bir yer olmadan evden çıkar, amacı sırf yürüyerek, kafa dağıtmaktır; kafasındaki zihnini meşgul eden düşünceleri, attığı her bir adımla geride bırakıp, daha dingin ve rahat bir şekilde eve geri dönmek ister. Büyük şehirlerde trafik ve cadde aralarında yürümektense, daha çok küçük şehirlerde, özellikle sahil kenarında yapıldığında amaca daha çok hizmet eder.

"Gerçekleri duymaya hazır mısın" demenin başka bir yoludur. Lafı dolandırmadan, üstünü örtmeden, allayıp, pullamadan niyetini ve fikrini iyiyse iyi, kötüyse kötü, direkt belli etmek için kullanılan ifadedir. Aslında zaten olması gerekendir, bunun için önden bir teklife gerek yoktur zira kimse bu sorunun üzerine "yok, lütfen kapalı konuş, imalarda bulun" demez herhalde.

Benim gibi favorisi mini diziler olan biri için İzlemek daha yeni nasip oldu, neden daha önce izlemediğime şaşırdım. Diziye gelirsek, 8 bölümlük bir dönem dizisiydi. İngiliz, amerikan siyasi entrikaların bol olduğu; krallık, sömürgeci doğu hindistan şirketi ve başrolümüz james keziah delaney arasındaki gel-gitli çıkar ilişkileri, izlemesi zevkli bir olay örgüsü ile işlenmiş. Dönemi çok iyi yansıtan bir plato kurulmuş, mekanlar, kostümler, özellikle o kimyacı kişinin laboratuvarı ve o şartlarda barut üretim aşaması benim için daha bir ilgi çekiciydi. oyunculuğa da söz söylemek pek mümkün değildi zira herkes rolünün hakkını fazlasıyla vermiş. aralara afrika ve mistik öğelerinin serpiştirilmesi de ayrı bir gizem havası katmış. Özellikle de kritik noktalarda çalan o esrarengiz müzik, kulaklarımda belli bir süre çalacak zaten genel anlamda müzikler de oyunculuk kadar başarılıydı. Başrol tom hardy rolünde sırıttı mı sırıtmadı mı tartışılır, ancak oyunculuğu muhteşemdi, ben beğendim. Diziye, İlk sezon tarihi 2017 olunca tek sezonluktur diye başlamıştım zira 2.sezonu olsa çoktan çekilirdi. Ancak birinci sezon sonunda net bir final olmamasından 2.sezonu olacak mıdır diye İnternetten küçük bir araştırma yaptığımda, 2.sezonunun da çekileceği ancak tarihin belli olmadığı bilgisine ulaştım. Dizi öyle çok merak uyandıran, ters köşelik, aksiyonu bol bir dizi değil ancak bittiğinde güzel bir tat bırakıyor.

21 yaşından itibaren düzenli iş hayatının içinde olan biri olarak, gençken hiç böyle bir korkunun içinde olmadım. Çalışmak, kendini iş düzeninin içinde kaybetmek, akşam pili bitmiş bir şekilde eve gelip, ertesi gün yine aynı düzenin içinde devam edecek gücü bulmak, benim için cesaret ve azim gerektirici bir durumdu. Üniversite çağında daha çok korktuğum şey ya atanamazsam yani o çalışan insanlar içerisinde olamazsam, Atansam bile doğuda çok zorlanır mıyım, yapabilir miyim, üstesinden gelebilir miyim korkusuydu. Korkunun ecele faydası yok, bu çarkın içersine girildi mi, insan üzerine düşen sorumlulukları yapacak gücü bazen zorlansa da öyle ya da böyle buluyor. İşini severek yapan kişiler için korku yerini, rahatlamaya bırakıyor.