Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Her türlü imkana sahipken, önünde değerlendirebilecek pek çok seçenek duruyorken, bunların hiçbirinden istifade edemeyip, seçenekleri kullanamamak ve bunun neticesinde bolluk içinde yokluk çekmektir. Çok kötü bir duygudur. Bu durumun temelde iki nedeni vardır; Birincisi kişi gözünün önündeki varlıklardan habersizdir,elinin altındaki zenginlikleri fark edemiyordur, ikincisi bu kaynakları nasıl kullanacağını bilemiyordur.
sözlükteki son bir günüm bir aylık tatile çıkmadan önce. O yüzden bugün yarın yazabildiğimi yazayım düşüncesiyle başlıkları rastgele anasayfada kaydırıp kaydırıp durmak, ancak entry gireyim diyebileceğin bir başlığa bir türlü denk gelememek ve bu sırada bu başlığı görüp durumu bu başlık altında belirtmektir.
Masanın üstüne koymakla, gardrobun en dibindeki ceketin cebine koymak arasında bir fark yoktur. Zira evde para saklamak için en uygun yeri araştırmak boş bir çabadır. Çünkü arayan, her halükârda bulur.
Daha 4-5 gün öncesine kadar gök gürültülü, sağanak yağışlı havalardan, şimdi nefes alınması zor olan havalara geçiş yaptık, bir ortası yok. Neyse en azından haziran sonunda, kemiklerimiz ısınmaya başladı.
Bugün itibariyle siyasi bir parti lideri tarafından önerilen, ülkemizde dönem dönem de gündeme getirilen bir konudur. Üniversite sınavlarının tamamen kaldırılması, öğrencinin eğitim hayatı boyunca ana okuldan, lise sona kadarki süreçte edindiği kazanımlar, gösterdiği çaba ve başarı, sosyal, sportif ve bilimsel faaliyetlere katılımı vb. Ölçütlerdeki değerlendirmeler ışığında bir üniversite programına yerleşmesi ve öğrencilerin sınav stresinden, yükünden kurtarılması her zaman için hayal edilen ve gerçekleştirilmesi istenen bir sistemdir.
Ancak böyle bir sistemde, ülkemizdeki eğitim sistemi alt yapısı, bölgesel farklılıklar ve eğitimdeki eşitsizlikler doğru ve objektif bir değerlendirmeyi mümkün kılmıyor, sınavsız bir sistemde çok daha büyük eşitsizliklerin ortaya çıkabileceği düşünülüyor. Bu sınavsız sistemin, yaptık oldu şeklinde hayata geçirilemeyeceği aşikardır. Bunun için en az 10 yıllık bir altyapı süreci bugünden uygulanmaya konulmalıdır ki gerçekten istendiği gibi bir sonuç elde edilebilsin.
Ayrıca bir eğitimci olarak bizim ülkemizde sınavsız bir üniversiteye giriş sisteminin, sağlıklı bir şekilde uygulanıp, sürdürülebileceğine inanmıyorum. Her ne kadar öğrencinin hayatının 3 saatlik bir sınavda çözeceği sorulara bağlı olmaması gerektiğine inansak da, alternatif bir sistemin bugünkinden daha iyi sonuç vereceğini düşünmüyorum.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
21 yaşından itibaren düzenli iş hayatının içinde olan biri olarak, gençken hiç böyle bir korkunun içinde olmadım. Çalışmak, kendini iş düzeninin içinde kaybetmek, akşam pili bitmiş bir şekilde eve gelip, ertesi gün yine aynı düzenin içinde devam edecek gücü bulmak, benim için cesaret ve azim gerektirici bir durumdu. Üniversite çağında daha çok korktuğum şey ya atanamazsam yani o çalışan insanlar içerisinde olamazsam, Atansam bile doğuda çok zorlanır mıyım, yapabilir miyim, üstesinden gelebilir miyim korkusuydu. Korkunun ecele faydası yok, bu çarkın içersine girildi mi, insan üzerine düşen sorumlulukları yapacak gücü bazen zorlansa da öyle ya da böyle buluyor. İşini severek yapan kişiler için korku yerini, rahatlamaya bırakıyor.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |