Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Söyleneni, pusulanın ibresi gibi oraya buraya çekmek, verilmek istenen mesajı inatla algılamak istememek, bir şeyi başkasının özgürlüğünü kısıtlamadı diye normal göstermeye çalışmak, kimileri için doğru olabilir ancak benim için doğru değildir. Bu kadar.
(Karşıdakinin Fikir yürütüp yürütemeyeceği konusunda da kimse karar verici mercii değildir, hele ki dilinden özgürlük lafı eksik olmayan biri için.)
Kimse kimsenin elinden sigarasını alıp çöpe atmıyor zaten, içmek isteyen bir yolunu bulup her halükarda içiyor. Lisede görev yapan bir öğretmen olarak ben de farkındayım, kız-erkek sigara içen öğrencilerimiz var. Ancak bu konuda yüzlerine karşı telkinde bulunmuşluğum, nasihat etmişliğim bile yoktur ki bu duruma son derece karşı olmama rağmen. Evet öğrenci, arkadaş çevresi, ailedeki sıkıntılar, derslerdeki başarısızlık, o yaştaki benlik algısının düşük olması gibi pek çok sebeplerle bu zararlı alışkanlığı kendine bir çıkar yol olarak görüp,başlamış olabilir. Ancak birkaç yıl önce süt giren boğazdan sigaranın dumanının geçmesi normal midir? O körpecik ciğerler o yaşta neden binbir türlü zehiri barındıran sigara dumanı ile dolsun? sigaranın hangi derde derman olduğu görülmüş ki çare sigara içmek olsun? Müsade edin de yanlışa da yanlış diyebilelim. Kimse ortaokul, ilkokul çocuğunun sigara içmesini normalleştirmemelidir. Öyle bir özgürlük yoktur, buna müsade etmek ve göz yummak, desteklemek olsa olsa istismardır. Eline sigara almak yetişkinlik için yeter şart değildir. İşte bu zihniyetten dolayı küçücük çocuklar,çevresine, ben büyüdüm algısı yaratmak için bu zararlı alışkanlığa başlıyor. Yetişkinlerin görevi (ki bunun için öğretmen olmaya gerek yok) Çocuğun sorunları varsa çok daha sağlıklı yollarla çözüm bulmasına teşvik etmektir.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
21 yaşından itibaren düzenli iş hayatının içinde olan biri olarak, gençken hiç böyle bir korkunun içinde olmadım. Çalışmak, kendini iş düzeninin içinde kaybetmek, akşam pili bitmiş bir şekilde eve gelip, ertesi gün yine aynı düzenin içinde devam edecek gücü bulmak, benim için cesaret ve azim gerektirici bir durumdu. Üniversite çağında daha çok korktuğum şey ya atanamazsam yani o çalışan insanlar içerisinde olamazsam, Atansam bile doğuda çok zorlanır mıyım, yapabilir miyim, üstesinden gelebilir miyim korkusuydu. Korkunun ecele faydası yok, bu çarkın içersine girildi mi, insan üzerine düşen sorumlulukları yapacak gücü bazen zorlansa da öyle ya da böyle buluyor. İşini severek yapan kişiler için korku yerini, rahatlamaya bırakıyor.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |