Türkiye'nin memur portalı

Ya sinyal butonunun yerinden haberleri yoktur (bilmemek değil, öğrenmemek ayıptır) ya da trafikteki diğer sürücülerin hangi yola sapacağı konusunda medyumluk yapacaklarını zannediyordur. Bencilliğin vücut bulmuş hâlidir.

Şuanki 12.sınıflarımızın iç sesidir, "hele bi şu üniversite sınavını kazanalım, gerisi kolay".

Mühim ve zor olanın, Bir işin belli bir kısma kadar gelebilmesi, eşiğe kadar ulaşabilmesi ve o eşik aşıldıktan sonrasının, daha zorlayıcı olmayacağına dair inançtır. Halbuki hiçbir zaman öncesi zor olanın, gerisi de kolay değildir ancak böylece içsel bir motivasyon sağlanmış olur. Biraz yorulup, dişimi sıkayım, nasılsa bir yerden sonrası kolaylaşacaktır düşüncesiyle kişi işine ve hedefine daha çok odaklanır.

Lastiğin ömrününü tamamlayıp tamamlaması, mevsime uygun lastiklerin kullanımı da önemli bir unsurdur. Bu nedenle aracın lastiklerinin bakımı da ihmâl edilmemelidir. Yoğun Yağış anında diğer tüm şartlar uygun olsa bile, aracın savrulmadan yolda ilerleyebilmesi ve yola tutanabilmesi için hız limitini iyi ayarlamak gerekir.

İlk görev yerim olan van'a otobüs ile giderken, istanbul harem'den kalkıp, varış noktasına gidinceye kadar türkiye'yi bir uçtan diğer uca görme fırsatı bulmuştum dört yıl boyunca. Şehirleri tek tek sayma gereği görmüyorum, coğrafya bilgisi olan herkes 1700 km lik yol güzergâhı boyunca içinden geçilebilecek şehirleri kestirebiliyordur. Yolculuk süresinin 26 saati bulduğu olurdu. Ancak 2 ya da 3 yerde uzun molalar verilirdi. O yüzden çoğu yerde, durup havasını teneffüs etme imkanı pek yakalayamazdım ancak gün yüzü ile görülen şehirler ayrı, gece ışıklarıyla görülenler ayrı güzeldi. Uzun yol yolculuklarını her zaman için sevmişimdir. Yol boyunca genelde uyumaz, sadece etrafı izlemeye ve yolculuğa odaklanırım. Kendi aracımızla uzun yol yolculuğu yapmaya başladıktan sonra yolculuklar ayrı bir keyifli hâl almaya başladı. En azından istediğin yerde durup mola verme lüksün oluyor. Şehirlerin sadece içinden geçip gitmekle kalmıyor, kısa süreliğine de olsa o şehrin insanı da olabiliyorsun.

Bazı olaylarda aslında yanlış yaptığını, olması gerekenin bu olmadığını bilen kişinin kendini ve çevresini rahatlatmak adına "doğru olanı yaptık" şeklinde telkin etme şeklidir.

İşin içinden en az zararla çıkmak adına yanlışların içinden en az yanlış olanı seçme işidir. O an en mâkul olan seçenek en doğruymuş gibi gelir.

Bazen daha çok kişi zarar görmesin diye az sayıda kişiyi gözden çıkarmaktır, bazen geleceği kararmasın diye küçük yaşta yapılan büyük hataları örtbas etmektir, bazen suçu başkalarının üstüne yıkmaktır... hepsinde de kişi kendisi ve ailesi adına doğru olanı yaptığına inanarak vicdanını rahatlatmaya çalışır. Ancak herkesin doğrusu kendineymiş gibi gözükse de genel-geçer doğrulara uymayan durumlara, doğru demek imkansızdır.