Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Mesajımla sizi kızdırdıysam özür dilerim, gözüme çok batan bir tespitte bulunmuştum sadece. Ancak size ya da başka bir yazara olumsuz bir yaklaşımım söz konusu olamaz. Yazmanın insana iyi gelici etkisinden faydalanmak üzere bir yıldır sözlükteyim. Sözlüğe katılan her kişi paylaşım sayısını arttıracağı için, yazmayı seven bizleri mutlu eder. Sözlüğün taze kanlara ihtiyacı olduğu da çok net bir gerçek. Bilmeden size ne öğrettim bilmiyorum ancak sözlüğü sevmeniz ve bunda bana da paye çıkarmanız hoşuma gitti. Teşekkür ederim.
Nasılsa yanılacağım deyip, hiç kimseye güvenmemekten daha iyidir. İnsanlar bu şekilde öğreniyor kime ne kadar güvenip, güvenemeyeceğini; deneyerek, yaşayarak öğrenme. Aslında Güven duygusunda doz çok önemlidir, kişi kendi yapacaklarını bile kestiremeyip, kendi kendine bile tam kefil değilken, kendi dışındaki başka bir varlığa limitsiz güven beslememelidir. her zaman bir açık kapı bırakmalıdır, hata payı olmalıdır, sonrasında sonsuz güven duyulan kişide ufacık da olsa bir yanlışlık görüldüğünde daha büyük hayal kırıklığı yaşanır. Bu nedenle doğru kişilere yeterli dozda güven beslemek kişiyi daha az yıpratır. zira beşer, şaşar; Hiçkimse kusursuz değildir, kendimiz de dahil ancak bu bizi güvensiz yapmaz. Kişinin inanacağı ilk kişi kendisi olmalıdır, daha kendine yeterince inanmayan, güvenmeyen kişilerin başkalarına kendisinden daha çok inanıp, güvenmesi sorunun başlangıç noktasıdır.
Şükür; allahın biz kullarına bahşettiği nimetlere ulaşabiliyor olmanın verdiği minnettir. Oruç tutmak kesinlikle körü körüne bir açlık olmamalıdır. Kişi ne için oruç tuttuğunu bilmelidir; Su gibi kolay ulaşılan bir kaynağa bile, hemen yanında olmasına rağmen, içmeyip, vaktini beklemek büyük bir irade kontrolüdür. Oruç, Nefsini terbiye etmektir, bir ay boyunca vücudu dinlendirmek, az ile yetinmeyi öğretmektir, paylaşmaktır, içinde barındırdığı güzelliklerin farkına varıp, bunu yerine getirmektir. bu ibadeti yapabilecek sağlığa ve imana sahip olduğumuz için binlerce kez şükürler olsun.
Ağaçların Yeşilliği ve deniz ile gökyüzünün maviliğinin ağırlıklı olduğu, eşsiz doğal güzellikteki yerleri betimlemek için kullanılan ifadedir. Huzur, ferahlık, mutluluk, arınmışlık gibi duygular hisettiren, insanın gözünü, gönlünü açan bu mekanlar, insanlar tarafından kirletilmemiş, bâkir topraklardır; korunası yerlerdir.
Doğal güzellikler ile bezenmiş olan ülkemizin dört bir tarafında, cenneten kopmuşcasına yerler bulunmaktadır, bizler de gezip, görerek bu güzelliklerden faydalanmalı, allahın bize dünyada sunduğu bu cennet köşelerini korumalıyız.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
21 yaşından itibaren düzenli iş hayatının içinde olan biri olarak, gençken hiç böyle bir korkunun içinde olmadım. Çalışmak, kendini iş düzeninin içinde kaybetmek, akşam pili bitmiş bir şekilde eve gelip, ertesi gün yine aynı düzenin içinde devam edecek gücü bulmak, benim için cesaret ve azim gerektirici bir durumdu. Üniversite çağında daha çok korktuğum şey ya atanamazsam yani o çalışan insanlar içerisinde olamazsam, Atansam bile doğuda çok zorlanır mıyım, yapabilir miyim, üstesinden gelebilir miyim korkusuydu. Korkunun ecele faydası yok, bu çarkın içersine girildi mi, insan üzerine düşen sorumlulukları yapacak gücü bazen zorlansa da öyle ya da böyle buluyor. İşini severek yapan kişiler için korku yerini, rahatlamaya bırakıyor.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |