Türkiye'nin memur portalı

N2o, diazot monoksit tıpta oksijenle karıştırılarak anestezi işlemlerinde kullanılır. Ayrıca n2o başka bir gazla karıştırılmadan, bir balonun içersinden solunduktan sonra beyni uyrarır, dopamin molekülünün salgılanmasını sağlar. Böylece kişi, kısa süreliğine kendini mutlu ve iyi hisettmeye, kahkahalarla gülmeye başlar.

Gazın Etkisi geçtikten sonra ara vermeden sık kullanımı, alkolle birlikte tüketimi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilmektedir. O yüzden tıbbi ve endüstriyel alanda kullanılan n2o nun eğlence amaçlı kullanımı tavsiye edilmemektedir.(kamu spotunu da yapayım)

Altının delikli olması ve fazla suyun bu delikler sayesinde alttaki tabağa akması çoğunlukla çiçeğin hayatını kurtarır. Çünkü çoğu çiçek az sulamaktan değil bilakis çok su vermekten ölüyormuş. O yüzden plastik malzeme olmasa altını delmek pek mümkün olmaz. Çünkü ben, toprağı döküp bitkiyi yerleştirmeden önce çoğunlukla kalın bir şişle fazladan iki-üç delik daha açarım.

Normal zamanda 3 yıl 5 yıl içersinde geliştirilebilen bir aşının, şu pandemi döneminde bu kadar kısa süre içersinde üretilebilmiş olması, hem de farklı farklı ülkeler ve ilaç şirketleri tarafından, manidar bir durum. Kaldı ki rusya sputnik aşısını üretirken dünyada ilk lisanslı aşı bizim aşımız olacak diye işi biraz aceleye getirmiş. Biontech in bir dozu bile yeterli diyen bilim insanları var, iki doz olmalı diyen de çok. İngiltere üçüncü dozu da vurarak salgın kontrolünü garantiye almak istiyor. Bizde ise daha ilk doz sürüncemede. Aslında işin özü, kim hangi aşıya, hangi ölçüde ulaşabiliyorsa ona göre hareket ediyor.

Uykuyu sevenlerin ve şişkin mide ile yatabilenlerin, özellikle sıcak havalarda yapabileceği bir eylemdir. İstesem de o kadar uyuyamam, başıma ağrılar girmeye başlar, O yüzden orucu ayakta tutanlardanım.

Kentin kıyıda köşede kalmış bir yerinde bulunan harabe bir binanın bir penceresi kırılmışsa, insanlar o camı tamir ettirmek yerine, diğer tüm camları da taş atarak kırarlar.(kitle psikolojisi) Çünkü orda düzeni sağlayan otoritenin eksik olduğunu düşünürler. Ardından daha büyük suçlar gelir. Ancak o cam hemen tamir edilirse kimse diğer camları da kırma eğilimine girmezdi.

Bu teoriye göre, Sokakta duvarın dibine biri çöp bırakmışsa kısa bir süre sonra orası çöp yığına döner. Ancak ilk kişi oraya çöp koymasaydı ya da ilk çöp hemen ordan kaldırılsaydı o çöp yığını oluşmazdı.

Amerikada geliştirilen deneysel bir çalışmanın ürünü olan bu teori suçla mücadelede dikkat çeken bilgiler ortaya koymuştur. Eğer düzen bozan küçük şeylere büyümeden müdahale edilirse, oluşabilecek diğer suçların da önüne geçilmiş olunur. Bu arada Teoriyi destekleyenler kadar, eleştirenler de olmuş.

21 yaşından itibaren düzenli iş hayatının içinde olan biri olarak, gençken hiç böyle bir korkunun içinde olmadım. Çalışmak, kendini iş düzeninin içinde kaybetmek, akşam pili bitmiş bir şekilde eve gelip, ertesi gün yine aynı düzenin içinde devam edecek gücü bulmak, benim için cesaret ve azim gerektirici bir durumdu. Üniversite çağında daha çok korktuğum şey ya atanamazsam yani o çalışan insanlar içerisinde olamazsam, Atansam bile doğuda çok zorlanır mıyım, yapabilir miyim, üstesinden gelebilir miyim korkusuydu. Korkunun ecele faydası yok, bu çarkın içersine girildi mi, insan üzerine düşen sorumlulukları yapacak gücü bazen zorlansa da öyle ya da böyle buluyor. İşini severek yapan kişiler için korku yerini, rahatlamaya bırakıyor.