Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Derdim var diye dertlenen; hatta derdim yok, neden derdim yok ki diye buna bile dertlenen, en ufak şeyleri bile sorun eden, kusursuz olma takıntısı bulunan kişilerin durumudur.
İleri derecede kaygı bozuklukları olan bu kişiler bir şeyleri dert etmeden duramazlar. Herşeyden olumsuz bir senaryo üretilirler. onlara göre bardak hep boştur, dolu kısmı görünmezdir.
Halbuki herhangi bir bağımlılıktan nasıl kurtulabilmek mümkünse, iyileşmeyi istemek, hayatta bir takım köklü değişiklikler yapmak ve gücün yetmediği noktada destek almak gibi yollarla bu dertten de kurtulunabilir. Böylece hayatı hem kendilerine hem de çevresindekilere zehir etmemiş olurlar. hayattan çok daha fazla zevk alıp, daha yaşanabilir hale getirebilirler.
Hiç ses etmeden uysal bir şekilde, sessiz, sakin ve uslu olma durumunu ifade eder. Kuzu gibi insanlar içlerinde kötülük barındırmazlar, insanda koruma içgüdüsü uyandırırlar.
"sevgili olalım" demenin başka bir yoludur. Birlikte hayatı, neşeyi, mutluluğu -belki de bazen mutsuzluğu- paylaşmaya var mısın demektir.
Ağızdan çıkan kötü, söylenmesi istenmeyen bir sözü fark edip, direkt özür dileyerek konuyu kapatmak varken, sözü toparlayacağım diyip istenmeyen sözlerin ardı arkası kesilmeyecek şekilde konuşulmaya devam edilmesidir.
Halbuki baştan söylenecek bir özür, işi tatlıya bağlayabilirdi. Bazen kuyruğu dik tutma çabasıdır, ancak o kuyruk konuşmaya devam ettikçe hepten dibe batar, hatta tamamen kopabilir de.
Sözlüğü keşfettiğim gün aktif olarak yazmaya başlamış bulunmaktayım. Adımın karşısında Çaylak yazısını hiç görmedim, belki yazmıştır ben farketmemişimdir, belki de hemen bir konu açmayla yazar olmuşumdur, neyse sıfatlara çok takılmıyorum zaten. Ancak konu başlığında bahsi geçen kişinin gerçekten yazma gibi bir fikri varsa ortamı hemen keşfe çıkacağını ve o boş kümenin anında dolacağını düşünüyorum.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
21 yaşından itibaren düzenli iş hayatının içinde olan biri olarak, gençken hiç böyle bir korkunun içinde olmadım. Çalışmak, kendini iş düzeninin içinde kaybetmek, akşam pili bitmiş bir şekilde eve gelip, ertesi gün yine aynı düzenin içinde devam edecek gücü bulmak, benim için cesaret ve azim gerektirici bir durumdu. Üniversite çağında daha çok korktuğum şey ya atanamazsam yani o çalışan insanlar içerisinde olamazsam, Atansam bile doğuda çok zorlanır mıyım, yapabilir miyim, üstesinden gelebilir miyim korkusuydu. Korkunun ecele faydası yok, bu çarkın içersine girildi mi, insan üzerine düşen sorumlulukları yapacak gücü bazen zorlansa da öyle ya da böyle buluyor. İşini severek yapan kişiler için korku yerini, rahatlamaya bırakıyor.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |