Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Bu sene özellikle matematik sorularının zorluğundan dolayı geçen seneye göre netlerin 10-15 soru düşeceğini öngören hocalar var. Malum pandemi şartlarından dolayı çoğu öğrenci de beklenen düzeyde çalışma gösteremedi, ayrıca sorularda konu eksiltmesi beklentisi vardı son güne kadar bazı branşlarda. Ancak böyle olacağı belliydi. Üniversite sınavı nihayetinde bir sıralama sınavı. O yüzden puan ve net sayısından ziyade sıralamalar önemli. Sonuçlar açıklanmadan şimdi ne öngörürsek havada kalır. Ancak Somut sonuçlara göre, daha doğru analiz yapılabilir.
Anlamını bildiğimiz, kullandığımız, hafızamızda depoladığımız tüm kelimeler kelime dağarcığımızı oluşturur. Ağaç yaşken eğilir misali, kelime dağarcığı küçük yaşlarda en hızlı gelişir ve artar. 18-20 yaşına kadar nerdeyse maximum seviyeye ulaşır. Tabi ki öğrenmenin yaşı yoktur. Her yaşta yeni kelimeler hazneye eklenebilir. Ancak bunun için kişinin çok okuyup, araştırıp, çaba göstermesi gerekir.
Günümüzde yeni neslin özellikle bu konuda bizim nesle göre daha geride olduğunu gözlemlemekteyim. geçen dönem okuldaki tarih sınavında gözetmenlik yapıyorum, bir Öğrenci sorunun cevabından bağımsız, bir soruda geçen "kap kacak" kelimesinin anlamını bana soruyor, Ki bu aklımda kalan bir örnek sadece.
Bir maddeyi, kağıt, kumaş, ahşap, seramik gibi bir yüzeye, doğal ya da kimyasal(sentetik) yapıştırıcı maddelerle, yüzeyden ayrılmayacak bir şekilde sabitleyip, yüzeye tutunmasını sağlamaktır.
Nerdeyse Bir yıl boyunca, annemin yoğun ısrarları üzerine, taze inek sütü bulacağım, süzüp bir güzel kaynatacağım, ılıyınca da mayasını koyup, üzerini mantolayıp mayalanmasını bekleyeceğim ve böylece taze ev yoğurdu elde edeceğim diye çırpınıp durdum. Hep bu sefer bırakacağım, olmuyor dedim ancak devam ettim, ancak sonunda hazır, market yoğurtlarına geçtim. Hatamın nerde olduğunu biliyorum, parmaklarım sıcağa dayanıklı olduğundan mayayı koymak için uygun sıcaklığı ayarlamıyorum, bir de burda inek sütü diye satılan sütlere güvenmiyorum, suyunu çok katıyorlar herhelde. Bu sebeplerle bir türlü kıvamlı, anneminki gibi yoğurt elde edemeyince pes ettim. Halbuki bu ellerle ünivesitede her gün kaç farklı deney yaptık, hepsi tam sonuç, ancak iş evde yoğurt mayalamaya gelince utanarak söylüyorum, yapamadım. Yoksa hazır paket yoğurtlarının tadı, ev yoğurtlarının tadının yanından geçemez, farkındayım, ancak olmayınca olmuyor.
Kimyada tersinme, ileri yönde gerçekleşmeye başlayan bir tepkimenin, aynı zamanda geri yönde de ilerlemeye başlamasını ifade eder. Böyle tepkimeler "tersinir tepkime" olarak adlandırılır.
Sadece ileri yönde gerçekleşenler ise tersinmez tepkimedir. Tersinir tepkimelerde ileri ve geri yönde gerçekleşen tepkimeler eşit hıza ulaştıklarında tepkime dengeye ulaşır. Denge tepkimeleri de kimyada çok önemlidir.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
21 yaşından itibaren düzenli iş hayatının içinde olan biri olarak, gençken hiç böyle bir korkunun içinde olmadım. Çalışmak, kendini iş düzeninin içinde kaybetmek, akşam pili bitmiş bir şekilde eve gelip, ertesi gün yine aynı düzenin içinde devam edecek gücü bulmak, benim için cesaret ve azim gerektirici bir durumdu. Üniversite çağında daha çok korktuğum şey ya atanamazsam yani o çalışan insanlar içerisinde olamazsam, Atansam bile doğuda çok zorlanır mıyım, yapabilir miyim, üstesinden gelebilir miyim korkusuydu. Korkunun ecele faydası yok, bu çarkın içersine girildi mi, insan üzerine düşen sorumlulukları yapacak gücü bazen zorlansa da öyle ya da böyle buluyor. İşini severek yapan kişiler için korku yerini, rahatlamaya bırakıyor.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |