Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Son yıllarda çok aktif kullanmamış olsam da totelde 16 yılı aşkın süredir hem de kendi adımla -öyle bir saflık örneği göstermişim maalesef- aynı üyeliği kullanan biri olarak en uzun süre rekoru bende olabilir. Rekor olmasa da ilk üçe girerim herhalde.
Müzikte ciğerleri ve boğazı zorlamadan, diyaframı kullanarak çıkabilecek en yüksek ses perdesine çıkma, dik ve tiz sesler çıkarma.
Ancak müzik/nota bilgisi ve kabiliyeti üst düzey olan insanlar, enstrümanın telleri ile oynadıkları gibi kafa sesi çıkartırken iniş çıkışlar yaparak ses telleri ile oynarlar.
bir şeylerin gidişatını değiştirmek isteyip, ne kadar çabalasak da elimizden gelmeyen sebeplerle gücümüzün yetmeyeceği yerde, oluruna bırakmaktır.
Çalışmak bir cinsiyete mahsus bir özellikmiş gibi çalışan erkek, çalışan kadın şeklinde ayrım yapılmasını yanlış buluyorum, doğrusu çalışan insan olmalıdır. Çalışmanın temelinde hayatı devam ettirecek kazancı sağlamak olsa da tek gaye bu değildir; çalışmak, sosyalleşmek, üretmek, kendine güvenmek ve kendini iyi hissetmek gibi unsurları da içerir. Toplumumuzda genellikle, aile hayatının sorumlulukları daha çok kadının omuzuna bindiği için çalışan kadının yükü daha çokmuş gibi algılanıyor. Halbuki baştan sorumlukluklar eşit dağıtılmış olsa çalışan kadına düşen yük ile çalışan erkeğe düşen yük de aynı oranda olacaktır.
farklı ilaç firmalarının farklı adlarla piyasaya sürdüğü her ilaçta bulunan, dünyada en çok kullanılan, emilimi hızlı, ağrı kesici ve ateş düşürücü etkiye sahip ilaç etken maddesine verilen addır.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
21 yaşından itibaren düzenli iş hayatının içinde olan biri olarak, gençken hiç böyle bir korkunun içinde olmadım. Çalışmak, kendini iş düzeninin içinde kaybetmek, akşam pili bitmiş bir şekilde eve gelip, ertesi gün yine aynı düzenin içinde devam edecek gücü bulmak, benim için cesaret ve azim gerektirici bir durumdu. Üniversite çağında daha çok korktuğum şey ya atanamazsam yani o çalışan insanlar içerisinde olamazsam, Atansam bile doğuda çok zorlanır mıyım, yapabilir miyim, üstesinden gelebilir miyim korkusuydu. Korkunun ecele faydası yok, bu çarkın içersine girildi mi, insan üzerine düşen sorumlulukları yapacak gücü bazen zorlansa da öyle ya da böyle buluyor. İşini severek yapan kişiler için korku yerini, rahatlamaya bırakıyor.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |