Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Ne kadar eski zamanda çıkmış olursa olsun her daim dinlenebilen, kulakların pasını silen şarkılardır. Çünkü bu şarkılar, zamanın ötesinde bir kaliteye, güzelliğe ve duyguya sahiptir. Yıllar geçse bile ilk günkü duyguyu uyandıracak şekilde zevkle dinlenilir.
90 lı yıllardaki türk popunun ilk çıkış şarkıları, türk sanat müziği şarkıları, 80-90 lı yıllardaki yabancı şarkıların pek çoğu bu kategoriye girer.
Bizim evde yaz kış farketmez, evin olmazsa olmazıdır ev terliği. Eşimi de alıştırdım sayılır, yere çıplak ayakla basmama takıntım var çünkü. Misafir geldiğinde de terlik giydirmeye çalışıyorum. kapıdan girer girmez boy boy diziyorum önlerine, ancak geri çevirip biz terlik giymeyiz diyince, fazla üsteleyemiyorum haliyle. misafirlerin çıplak ayaklarını evin her yerinde gördükçe kötü oluyorum, bu nedenle mümkün olduğunca ayaklara bakmamaya çalışıyorum. Aslında terlik giymek kötü bir şey değil ki, neden giymek zor geliyor anlamıyorum. Ki terliklerimi belli periyotlarla çamaşır makinesinde yıkarım ve misafirlere de hiç giyilmemiş terlik çıkartırım.
En kolay sanılan işler bile belli bir uğraş, çaba gerektirmeden gerçekleşmez. Kişinin bir şey elde edip, bir yerlere gelebilmesi için çalışıp, çabalaması, azmetmesi, alın teri dökmesi gerekir. Kişi Eğer gereken gayreti göstermezse olduğu yerde kalır.
O bir tane pastane poğaçasında, benim bir yılda tüketeceğim kadar margarin olduğunu öğrenince, zaten tüketmezdim, artık hiç tüketmez oldum. Onun yerine fırından tazecik simit gibisi yoktur, hafta sonu kahvaltısının yıldızı simittir.
Ben de sürekli maske takmama rağmen, tam da kışın ortasında grip olmayı başarıp, okulda tüm okları üstüme çeken biri olarak en zorlu grip hastalığını geçirdim diyebilirim. çünkü test yaptırıp, negatif çıkmasına rağmen herkes bana virüslü muamelesi yaptı. Özellikle tarihçi arkadaşa arada takılırım-bu sayede bize de muhabbet konusu doğdu- sen beni hasta yerine koydun diye. Bu pandemi sürecinde siz siz olun grip olmayın zaten, yoksa zan altında kalıyorsunuz.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
21 yaşından itibaren düzenli iş hayatının içinde olan biri olarak, gençken hiç böyle bir korkunun içinde olmadım. Çalışmak, kendini iş düzeninin içinde kaybetmek, akşam pili bitmiş bir şekilde eve gelip, ertesi gün yine aynı düzenin içinde devam edecek gücü bulmak, benim için cesaret ve azim gerektirici bir durumdu. Üniversite çağında daha çok korktuğum şey ya atanamazsam yani o çalışan insanlar içerisinde olamazsam, Atansam bile doğuda çok zorlanır mıyım, yapabilir miyim, üstesinden gelebilir miyim korkusuydu. Korkunun ecele faydası yok, bu çarkın içersine girildi mi, insan üzerine düşen sorumlulukları yapacak gücü bazen zorlansa da öyle ya da böyle buluyor. İşini severek yapan kişiler için korku yerini, rahatlamaya bırakıyor.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |