Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

cilginturk71

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

1,416 entry 62 konu 42 puan
21.07.2024 12:26 son işlem tarihi takip etme takip et

yaz helvası

Rahmetli dedemden bana yadigâr kalan bir sofra alışkanlığıdır. Lalettayn yenmez. kırsalda baş tacıdır. bağ, bahçe veya tarlaya giderken azık olarak menüye dahil edilir ve yemek molasında sofraya büyük bir keyifle konulur. Paketin orada bitmesi gerekir. Aksi halde çabuk kuruduğu için lezzetli olmaz.

24.06.2024 18:11
  1. Toktamış

    Türkçe "tokta" sözcüğünden türetilmiştir. Tokta sözcüğü "dur" anlamına gelmektedir. Arapça "nokta"nın karşılığıdır.

    Toktamış ise durmuş anlamına gelmektedir.

    Osmanlı arşivlerinde "Durmuş" kişi adına sıkça rastlamama rağmen Toktamış adına birkaç kez denk geldim.

     
  2. etimoloji

    dozu alınca hastalık boyutuna erişir. Etimolojiyle sıkı bir biçimde ilgilenenler bir süre sonra her sözcüğün kökenini, sağdan soldan ekleme ve çıkarma yaparak savunduğu dile bağlamaya çalışır.

    Arap ve Fars seviciler, Roma ve Helen hayranları, batı kültürüyle yetişmiş "monşer"ler ve Turancılar...

    Şu an yeryüzünde konuşulan dillere ait milyonlarca sözcükten oluşan bir söz varlığından bahsedebiliriz. Bu varlığın çıkış noktasını tek bir dile "sahiplendirme" çabası -bana göre" gereksizdir.

    Bırakınız, dil bilimciler bu sözcükleri anlambilim (semantik) ve sesbilim (fonetik) açıdan incelesinler ve değerlendirsinler. Bu dil uzmanları başka dillere kaptırdığımız söz varlığını gerekçeleri ve delilleri ile yayımlasınlar ki biz de göğsümüzü siper edip, her ortamda savunabilelim.

     
  3. Sıratı Müstakim

    sırat-ı müstakim ile yazılışı doğrudur. Bu tür yazım yanlışlarını TV kanalları da çok yapıyor. En bilindik yanlış yazımı da "Allah-u ekber" olanıdır. Halbuki doğrusu Allahu ekberdir. Neyse...

    Osmanlı'da Hakk yolunda yürüyenleri tarif etmek için çoğunlukla "diyanet ile mevsuf ve istikamet ile maruf" deyimi kullanılırdı. Tabi, buradaki diyanet kurum olan diyanet değil, din işleri, yani Allah'ın emir ve yasakları ile meşgul olma ile ilgili.

     
  4. ırgat

    Osmanlı'da bir alan/hasılat ölçüsü.

    Evet. Çevirisini yaptığım kadı sicillerinde tarla, bağ, bahçelerin satış ya da kira sözleşmelerinde bazen bir kıta bağ, iki dönüm tarla yerine dört ırgatlık bağ, tarla gibi alan/hasılat ölçüsü niyetine kullanılırdı.

     
  5. raks

    Amatör kameramanlık yaptığım yıllarda 120 ve bazen 150 dk.lık VHS kasetlerini kullanırdım. Ayrıca vantilatör de üretirdi. Hâlâ üretimi sürüyor mu, bilmiyorum.