Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Özellikle olumsuz sonuçlanan olayların sonunda, karşı taraf üzülmüş mü incinmiş mi umursamadan, haklı olduklarını görüp, kendine pay çıkarmaya çalışan insanların sarf ettiği sözdür, "ama ben sana söylemiştim."
Kişilerin birbirlerine duydukları sevginin, aralarındaki farkılıkları yenebilmek için mücadele etmeye yetecek kadar güçlü olmadığı durumlarda, çiftlerin ayrılmak için buldukları bahane cümlesidir.
Yoksa her konuda uyuşan bir çift yeryüzünde yoktur herhalde, muhakkak bazı konularda farklılıklar vardır. Ne kadarı tolere edilebilir, ne kadarı kırmızı çizgidir, buna çift -maalesef bazen de aileler- karar verebilir. Sonuçta sevgi mi ağır basar, farklılıklar mı ona göre yola devam edilir.
Çoğunlukla ekim biçimi sonrası yakılmak suretiyle, toprağın üzerindeki böcek, solucan gibi canlıların ve yüzeydeki tüm organik maddelerin yok olmasına sebep olduğundan bu anız adlı bitki kökü kalıntıların yakılmaması konuda çiftçiler daha fazla bilgilendirilmelidir.
Var olduğunu bildiğin, daha önce hissettiğin bir duyguyu şimdiki zamanda hissedemiyor olmanın verdiği hüzündür. Geçmişte bulunduğun mekanlara, önünden geçtiğin yollara, sahilde oturduğun banka, akşamın karanlığında yürüdüğün sokağı aydınlatan lambaya, son durakta indiğin minibüse, gölgesinde dinlendiğin ağaca, sıcak mı diye ayağını soktuğun denize.. değil, aslında tüm bunları birlikte yaptığın kişi ya da kişilere duyduğun hasrettir, bunları ve daha fazlasını aynı kişi ile yeniden yapma isteğidir.
Hayatta o kadar çok kural var ki kimi sağlık için, kimi iş için, kimi aşk için, kimi de yaşamak için. Nefes al, su iç, beslen ve hayatını, insanları diğer canlılardan ayıran ve seni sen yapan özelliklerini açığa çıkartarak yaşa.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
21 yaşından itibaren düzenli iş hayatının içinde olan biri olarak, gençken hiç böyle bir korkunun içinde olmadım. Çalışmak, kendini iş düzeninin içinde kaybetmek, akşam pili bitmiş bir şekilde eve gelip, ertesi gün yine aynı düzenin içinde devam edecek gücü bulmak, benim için cesaret ve azim gerektirici bir durumdu. Üniversite çağında daha çok korktuğum şey ya atanamazsam yani o çalışan insanlar içerisinde olamazsam, Atansam bile doğuda çok zorlanır mıyım, yapabilir miyim, üstesinden gelebilir miyim korkusuydu. Korkunun ecele faydası yok, bu çarkın içersine girildi mi, insan üzerine düşen sorumlulukları yapacak gücü bazen zorlansa da öyle ya da böyle buluyor. İşini severek yapan kişiler için korku yerini, rahatlamaya bırakıyor.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |