Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Benim de aklımdan geçen, ancak oruçlu olduğum için buna gücümün yetmeyeceğinde hem fikir olup vazgeçtiğim eylem. Çünkü balkonumuz çok büyük, 20 adet cam balkon kanadı var, hortum sistemi yok, kova kova su taşıyarak yıkamak gerekiyor, hem yapmışken camları da silmek lazım, o yüzden ramazan sonrasına bıraktım. Hoş benden başka balkon yıkayan görmedim, çoğunluk paspas çekiyor sanırım. Ancak ben su ve çamaşır suyuyla foşur foşur yıkamadan temizlik hissi almıyorum.
Midenin vücuda alınan yiyecekleri olması gereken süre içersinde sindiremeyip, parçalanmış yiyeceklerin ince bağırsağa geçişinin uzaması durumudur. Hazımsızlık, şişkinlik, doygunluk hissi, acıkmama gibi belirtileri vardır. Tam anlamıyla neden kaynaklandığı ve tedavisi bilinmemektedir.
Yapılan planın saat gibi işleyebilmesi için şartların mümkün olduğunca stabil olması gerekir. Etrafta planın gidişatını etkileyecek faktörler değişirse planı da revize etmek gerekir. Ancak bu faktörlerin sürekli değişmesi planı uygulanabilir olmaktan çıkarır. Ayrıca kişinin planı uygulamadaki motivasyonu ve kararlılığı da çok önemlidir. Olumsuz İçsel ve çevresel faktörlerden dolayı çoğu plan kağıt üzerinde kalıp, hayata geçirilememektedir.
Afyondaki bir zincir Market şubelerinde, bu ramazan ayına mahsus, çocuklara özel, göz hakkı reyonu oluşturulmuş. Çocuklar bu reyondaki meyvelerden istediklerini ücretsiz bir şekilde yiyebiliyorlarmış. Ne güzel bir uygulama, Yaygınlaştırılması ve örnek olmasını dilerim. Zira paylaşmak güzeldir.
Saat takmadan derse girdiğim vakit, sınıfta da saat yoksa, dersin bitimine kaç dakika kaldığını bilemem; öğrencilere sormamam gerektiğini de yıllar öncesinden tecrübe etmiştim. Zira 10 dakika varsa 5 dakika kaldı derler. O yüzden saat takmak benim için elzemdir.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
21 yaşından itibaren düzenli iş hayatının içinde olan biri olarak, gençken hiç böyle bir korkunun içinde olmadım. Çalışmak, kendini iş düzeninin içinde kaybetmek, akşam pili bitmiş bir şekilde eve gelip, ertesi gün yine aynı düzenin içinde devam edecek gücü bulmak, benim için cesaret ve azim gerektirici bir durumdu. Üniversite çağında daha çok korktuğum şey ya atanamazsam yani o çalışan insanlar içerisinde olamazsam, Atansam bile doğuda çok zorlanır mıyım, yapabilir miyim, üstesinden gelebilir miyim korkusuydu. Korkunun ecele faydası yok, bu çarkın içersine girildi mi, insan üzerine düşen sorumlulukları yapacak gücü bazen zorlansa da öyle ya da böyle buluyor. İşini severek yapan kişiler için korku yerini, rahatlamaya bırakıyor.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |