Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

emelkoca

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

2,642 entry 574 konu hiç puanı yok
02.05.2024 00:11 son işlem tarihi takip etme takip et

İşinde gücünde olmanın gençken korkulan bir şey olması

21 yaşından itibaren düzenli iş hayatının içinde olan biri olarak, gençken hiç böyle bir korkunun içinde olmadım. Çalışmak, kendini iş düzeninin içinde kaybetmek, akşam pili bitmiş bir şekilde eve gelip, ertesi gün yine aynı düzenin içinde devam edecek gücü bulmak, benim için cesaret ve azim gerektirici bir durumdu. Üniversite çağında daha çok korktuğum şey ya atanamazsam yani o çalışan insanlar içerisinde olamazsam, Atansam bile doğuda çok zorlanır mıyım, yapabilir miyim, üstesinden gelebilir miyim korkusuydu. Korkunun ecele faydası yok, bu çarkın içersine girildi mi, insan üzerine düşen sorumlulukları yapacak gücü bazen zorlansa da öyle ya da böyle buluyor. İşini severek yapan kişiler için korku yerini, rahatlamaya bırakıyor.

01.05.2024 10:54
  1. umut kapısı

    Bir sorunun çözüme kavuşulacağı düşünülen mekan, kişi ya da çözüm önerisine verilen addır.

    Bu kapıdan olumlu ve hayırlı cevap gelirse kişi feraha erer, derdinden kurtulur; yok gelmez ise yeni kapılar arayışına girilir.

     
  2. çiçeğin var mı derdin var

    İçinde bulunduğum durumun özetidir. Tam bahar geldi, çiçeklerim yeni yeni dallar verdi, çiçek açtı, serilip serpiliyor diye mutluluk içindeydim, hele ki internetten aldığım ve geldiğinde unlu bitli olan benjamin çiçeğimi bitlerinden kurtarmayı başardım diye dört köşeydim ki dün ne göreyim, nerdeyse ağaç olmuş kalanşo çiçeğimde hem de kocaman bir tane böcek gördüm, önce ihtimal vermek istemedim ancak bugün ikinciyi de görünce vicdansız unlu bitler benjaminimi bırakıp, en sevdiğim, en heybetli çiçeğime saldırmışlar. Dünya başıma yıkıldı. Hemen olağanüstü hal ilan ettim, çiçeklerin yerlerini değiştirdim ki kafamdan hepsini çöpe atıp, kökten kurtulmak bile geçti ancak aklıma pire için yorgan yakmak deyimi geldi ve bit için bütün çiçeklerimi gözden çıkaramam. Yine biraz kimya yapmam gerekecek anlaşılan, alkollü sular, oksijenli sular püskürtüp şimdi bu kalanşoyu kurtarsam bile -ki o da şanslıysam- sırada hangi çiçeğe geçecek diye şimdiden düşünmeye başladım. Bu unlu bit denen bitki zararlıları Kendine yeni bir konak bulmadan bulundukları çiçeği terk etmiyorlar anlaşılan. İnşallah çiçeklerimi toptan çöpe atmak zorunda kalmam.

     
  3. karışım

    Kimyasal anlamda; en az iki farklı maddenin kimlik özelliklerini kaybetmeden, belli bir orana bağlı kalmadan bir araya gelmesiyle oluşan, homojen (çözelti) ya da heterojen şeklinde sınıflandırılan maddeler topluluğuna verilen isimdir.

    Karışımlar saf madde değildirler, belli erime ve kaynama noktaları yoktur, süzme, damıtma, özütleme gibi fiziksel yöntemlerle bileşenlerine ayrılırlar.

     
  4. çevresine ışık saçmak

    Pozitif Enerji dolu insanların, bulunduğu ortamın negatif atmosferini, gerek gülümsemesiyle gerek beden dili ve sözleriyle yükselterek, etrafındaki kişilerin de enerji dolu olmasını sağlaması, kişilerin mutluluk katsayısını arttırması, içlerini ferahlatması durumudur.

    İnsanların çevrelerinde yıldız gibi parlayan, gününü aydınlatan, moralinin düşük olduğu durumlarda düştüğü yerden kolaylıkla kalkmasını sağlayan, bu tarz ışık saçan kişilere her daim ihtiyacı vardır.

     
  5. Şekeri tamamen hayatından çıkaran insan

    Eşim tatlıyı bu kadar çok sevmese ben de hayatımdan çıkarmıştım. ancak eşim üç dilim tatlı yiyorsa (ki genelde sütlü tatlıdır, şerbetli tatlı nerdeyse hiç tüketmeyiz), yanında bir dilimle ben de eşlik ederek arada nasipleniyorum. yoksa bana kalsa beyaz, rafine şekerle arama mesafe koyalı çok olmuştu. Sağlık sorunum yok ancak yine de rafine şeker, üç beyaz içersinde en tehlikeli olanların başında gelir. Tamamen çıkartılamıyorsa da azaltmakta, asgari düzeyde tüketmekte fayda var.