Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Çözücü moleküllerinin, çözünen taneciklerin iyon ya da moleküllerinin etrafını sararak çözme işini gerçekleştirmesidir.
Çözme işini gerçekleştiren Çözücü su ise hidratasyon; alkol, eter, kloroform, benzen, tiner gibi su dışında bir çözücü ise solvatasyon denir.
Elektromagnetik dalga spektrumunda görünür bölgedeki mor renkli ışınlardan daha yüksek frekanslı, daha düşük dalga boylu morötesi ışınlara verilen ad.
İnsan gözü 400-760 nm arasındaki dalga boylarına sahip ışımaları görebilir. Mor ötesi ışınların dalga boyu 10-400 nm arasındadır. İnsanlar bu ışınları göremese de başta bal arıları olmak üzere pek çok böcek türü uv ışınları algılayabilmektedir.
Uv ışınlarının bakterileri öldürme özelliği olduğu için sterilizasyon ve dezenfeksiyon işlemlerinde de kullanılır.
İnsanların ev, otel, restaurant gibi bir binaya girdiklerinde üstlerinde bulunan mont, ceket, pardesü gibi dış kıyafetlerini asmaları, şemsiye, şapka gibi aksesuarları bırakmaları için binanın giriş kısmında yer alan bölüm.
Toplumu oluşturan bireylerin, konut, gıda, sağlık, eğitim, giyim, ulaştırma gibi o toplumda üretilen ve tüketilen mal ve hizmetlerden yararlanabilme, bu hizmetlere ulaşabilme, bireysel ve toplumsal ihtiyaçların karşılanabilme düzeyi.
Ülkede kişi başına düşen gelirle de doğrudan ilişkilidir.
Radyoaktivite alanında becquerel'in attığı temeli yaptığı çalışmalarla fazlasıyla geliştiren marie curie, radyoaktif toryum, polonyum, radyum elementlerini keşfetmiş, radyasyonun tıp alanında da kullanabileceğinin önünü açmıştır.
Periyodik cetvelin 96. elementi olan cm sembolüne sahip radyoaktif küriyum(curium) elementine ismini vermiştir. Ayrıca Radyoaktivite birimine curie denilmektedir.
Tarihte iki nobel ödüle sahip ilk kişi olmakla beraber halen iki nobel ödüllü tek kadındır.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
21 yaşından itibaren düzenli iş hayatının içinde olan biri olarak, gençken hiç böyle bir korkunun içinde olmadım. Çalışmak, kendini iş düzeninin içinde kaybetmek, akşam pili bitmiş bir şekilde eve gelip, ertesi gün yine aynı düzenin içinde devam edecek gücü bulmak, benim için cesaret ve azim gerektirici bir durumdu. Üniversite çağında daha çok korktuğum şey ya atanamazsam yani o çalışan insanlar içerisinde olamazsam, Atansam bile doğuda çok zorlanır mıyım, yapabilir miyim, üstesinden gelebilir miyim korkusuydu. Korkunun ecele faydası yok, bu çarkın içersine girildi mi, insan üzerine düşen sorumlulukları yapacak gücü bazen zorlansa da öyle ya da böyle buluyor. İşini severek yapan kişiler için korku yerini, rahatlamaya bırakıyor.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |