Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Hem okul hem de iş hayatında sıklıkla başvurulan, en az 2 ve daha fazla kişinin, en baştan yapılan iş bölümüne göre yapılacak işi-görevi paylaşarak, her grup üyesinin üstüne düşen görevi yapıp, bütün üyelerin yaptıklarının bir araya getirilmesi ile işin-görevin işbirliği ve dayanışma içersinde tamamlanmasını sağlayan çalışma biçimi.
Kişinin emeline ulaşması, elde etmek istediği her ne varsa buna sahip olması, varmak istediği noktaya ulaşması sonucunda ortaya çıkan rahatlatıcı duygu, tatmin olma durumu.
--Hep aynı tarz sevilen müzik tarzını dinlemek yerine hiç tarzınız olmayan müzikleri dinlemek
--geleneksel türk mutfağının dışına çıkıp hiç tatmadığınız dünya mutfakları lezzetlerini tatmak(mesela tayland mutfağı)
--fırsat buldukça imkanlar ölçüsünde yakın-uzak seyahatlere çıkmak, bilmediğiniz yerleri görmek
--kendi aile ve arkadaş çevrenizin dışına çıkıp, yeni insanlarla tanışmak
--hayata daha olumlu ve enerjik bakıp, bu çerçevede yaşamak
..
aslında hayatı kendi monotonluğundan çıkartıp, dinamik hale getirmek için yapılabilecek her şey hayatı renklendirir, yoksa hayat kendi deviniminde giderse hep aynı renkte kalır. Ancak çoğumuz -ben de dahil- hayatın kargaşası ve günlük uğraşlar içersinde sıkışıp kalmaktan, tek renkliliğe mahkum bir şekilde yaşıyoruz.
Manipülatif ağlama biçimidir. Duygu içermez, vicdan azabı ya da üzüntü duyulmaz, samimiyet yoktur; amaç sadece karşıdaki kişiyi aldatmaktır.
Doğuştan gelen bir takım avantajlara (varlıklı, eğitimli anne-babaya sahip olmak, huzur ve güven içinde büyüyüp yetişmek, darlık, sıkıntı, sağlık sorunu çekmemek, güzel, yakışıklı olmak gibi) sahip kişilerin bu avantajlara sahip olmadan doğanlara göre hayatta bir adım daha şanslı olduğunu belirten çok da tasvip etmediğim bir söz dizisi.
Zira mühim olan 1-0 önde olmak değildir; hayatta günün sonunda, tabire göre yenik başlayanların galip geldiği örnekler de fazlasıyla mevcuttur. Çünkü insan kendi şansını kendi yaratır, zekaya, yeteneklere, azme ve sağlıklı bir bedene sahip olan her birey o bir sıfırlık farkı rahatlıkla kapatabilir.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
21 yaşından itibaren düzenli iş hayatının içinde olan biri olarak, gençken hiç böyle bir korkunun içinde olmadım. Çalışmak, kendini iş düzeninin içinde kaybetmek, akşam pili bitmiş bir şekilde eve gelip, ertesi gün yine aynı düzenin içinde devam edecek gücü bulmak, benim için cesaret ve azim gerektirici bir durumdu. Üniversite çağında daha çok korktuğum şey ya atanamazsam yani o çalışan insanlar içerisinde olamazsam, Atansam bile doğuda çok zorlanır mıyım, yapabilir miyim, üstesinden gelebilir miyim korkusuydu. Korkunun ecele faydası yok, bu çarkın içersine girildi mi, insan üzerine düşen sorumlulukları yapacak gücü bazen zorlansa da öyle ya da böyle buluyor. İşini severek yapan kişiler için korku yerini, rahatlamaya bırakıyor.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |