Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Sahurda yer yemez yatmakta zorlanan ve gün içinde yazmaya fırsat bulamayan, sahur saatindeki sessizliği yazarak delmeye çalışan, şuan benim de gerçekleştirdiğim eylemdir. Sözlükteki ilk ramazanım olan Geçen sene de sahurda yazardım, bu sene de bunu devam ettiriyorum, seneye de allah kerim.
Bugün itibariyle olacak olandır, malum üçüncü gününe geldik bile. Zaman o denli hızlı akıp gidiyor ki ânı yaşamaya fırsat dahi bulamıyoruz. Bir bakmışsın bu ramazan da gelmiş, gitmiş ve seneye tekrar ramazan geldi, hoş geldi diyoruz. Tarih hep tekerrür ediyor. Biz insanlara da mümkün olduğunca yaşadığımız zaman dilimini doğru, şükrederek ve dolu dolu geçirmek düşüyor.
Yazılı sırasında sürekli öğretmeni kontrol ederek, kağıdından çok öğretmenin yüzüne bakan öğrencinin kopya girişimlerinde bulunduğu düşünülse de fiili olarak bir kanıt bulunamayınca, sınav sonrası öğretmenin kafasında oluşan düşüncenin vücut bulmuş hâlidir; hiçbir şey olmasa dahi kesinlikle birşeyler oldu.
Bizim kimya derslerinde çok sık kullandığımız bir ifadedir, katıların belli bir şekli varken, daha düzensiz bir yapıya sahip sıvı ve gazlar konuldukları kabın şeklini alırlar. Tanecikleri öteleme hareketi yaptığı için akışkan özellik gösteren maddeler için kullanılan bir ifadedir.
Mecazen ise kendi sabit fikri ve zikri bulunmayan, içinde bulunduğu ortamın şartlarına ve dinamiklerine göre davranışlar sergileyen, çoğunluğun kararlarını kendi kararı olarak benimseyen, böylece olaylardan daha az hasarla sıyrılacağını düşünen, kendi kendine, düşünerek karar verme yetisine sahip olmayan, her zaman güçlüden yana tavır takınan, böylece kendi zayıflığını perdelediğini zanneden, pragmatist kişiler için kullanılır.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
21 yaşından itibaren düzenli iş hayatının içinde olan biri olarak, gençken hiç böyle bir korkunun içinde olmadım. Çalışmak, kendini iş düzeninin içinde kaybetmek, akşam pili bitmiş bir şekilde eve gelip, ertesi gün yine aynı düzenin içinde devam edecek gücü bulmak, benim için cesaret ve azim gerektirici bir durumdu. Üniversite çağında daha çok korktuğum şey ya atanamazsam yani o çalışan insanlar içerisinde olamazsam, Atansam bile doğuda çok zorlanır mıyım, yapabilir miyim, üstesinden gelebilir miyim korkusuydu. Korkunun ecele faydası yok, bu çarkın içersine girildi mi, insan üzerine düşen sorumlulukları yapacak gücü bazen zorlansa da öyle ya da böyle buluyor. İşini severek yapan kişiler için korku yerini, rahatlamaya bırakıyor.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |