Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Bu hafta sonu üniversite sınavına girecek olan önce kendi öğrencilerime, sonra çalışan ve emeklerinin karşılığını almak isteyen tüm öğrencilere, allah zihin açıklığı versin, soruları güzel güzel çözüp, istedikleri bölümleri kazanmaları duasında bulunmak. zira pandemi demedik ağustos ayından günümüze toplamda 2-3 ay tam kapanma döneminin dışında okulda, maske takarak zorlu şartlarda, yüzyüze eğitimde hep birlikteydik. yaş ilerledi mi ister istemez öğrencileri kendi evlâdın yerine koyup, daha kuvvetli bağlar kuruyorsun. O yüzden hedeflerine ulaşabilmeleri, istediklerini yapabilmeleri konusunda daha verici oluyorsun. Bu sene ben onlardan daha heyecanlıyım, dilimde, dualarımda hepsi.
Öğrenciler günümüzde bu işi o kadar ilerletmişlerdir ki aslında takdir ya da teşekkürün yakınından geçemezken, her öğretmenden "hocam sözlülerimi şu kadarlık bir puan yükseltirseniz belge alacağım" diyip, damlaya damlaya göl olur misali, yufka da yürekli hocaların sayesinde her öğretmenden beşer onar puan yükselttirip belge alır hâle geldiler. O yüzden bu durumun önüne geçmek için sene sonu öğretmenler kurul toplantısında belge almaya yakın, ancak belge alamamış öğrencilerin isimleri paylaşılır, puan vermek isteyenler insiyatifi bu öğrencilerden yana kullanabilir şeklinde bilgilendirme yapılırdı. Ancak son zamanlarda hemen hemen belge almayan öğrenci kalmadığı için artık not istemenin de pek bir anlamı kaldı. Ama yine de teşekkür alan bir öğrenci için, takdir alma yolunda öğretmen turları yapılabiliyor. Çoğunlukla benim yanıma uğrayan olmaz, zira ben baştan verebileceğim en üst limiti vermiş olurum zaten, ancak yine de cesaret gösterip yanıma gelen olursa, bir güzel nasihat edip yollarım. Zaten günümüzde teşekkür, takdir belgeleri, anne babaya eli boş gitmemek için, sen beni tembel zannediyorsun ama bak ben belge bile aldım dileyebilmek için bir sembol, asıl önemli olanın diploma notu olduğu bilincinde olan öğrenci senenin başından sıkı tutarak, senenin sonuna iş bırakmıyor.
Bilinen gerçeklere uymayan, genel geçer kabullerin dışında olan, beklenen sonucun dışında gelişen her türlü olay ve davranıştır. Bazen yapılamaz zannedilen bir şeyin yapılması, aşılamaz diye düşünülen bir sınırın aşılması, söylenemez denen sözlerin söylenmesidir. Ezber bozan kişinin yüksek cesaret göstermesi gerekir, çünkü kolay olan ezberlerin içinde kalmaktır, zor olanı başarıp, ezberlerin dışına çıkabilmek cesaretin yanında azim ve kararlılık da gereklidir.
Çocuklukta doyasıya oynadığımız oyunlar, kurduğumuz arkadaşlıklar, çocuk olmanın verdiği saflık ve yüksek hayal gücü.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
21 yaşından itibaren düzenli iş hayatının içinde olan biri olarak, gençken hiç böyle bir korkunun içinde olmadım. Çalışmak, kendini iş düzeninin içinde kaybetmek, akşam pili bitmiş bir şekilde eve gelip, ertesi gün yine aynı düzenin içinde devam edecek gücü bulmak, benim için cesaret ve azim gerektirici bir durumdu. Üniversite çağında daha çok korktuğum şey ya atanamazsam yani o çalışan insanlar içerisinde olamazsam, Atansam bile doğuda çok zorlanır mıyım, yapabilir miyim, üstesinden gelebilir miyim korkusuydu. Korkunun ecele faydası yok, bu çarkın içersine girildi mi, insan üzerine düşen sorumlulukları yapacak gücü bazen zorlansa da öyle ya da böyle buluyor. İşini severek yapan kişiler için korku yerini, rahatlamaya bırakıyor.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |