Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

emelkoca

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

2,625 entry 574 konu 526 puan
17.04.2024 19:56 son işlem tarihi takip etme takip et

Akrep Yiyen Kayserili

Belgesellerde, yaban hayatında, ed stafford protein ihtiyacımı karşılayacağım diye atıyor ağzına birkaç börtü böcek ama gerçekten yiyor mu, orasını bilemeyiz. Yiyormuş gibi yapıp, yutmadan tükütüyor da olabilir, montajla herşey mümkün. Gerçek hayatta bırakın akrebi, kötü cins bir örümcek yanlışlıkla ağza girse (piknik alanında uyurken mesela) vücutta olmadık sorunlar yaratabilir. Kaldı ki akrep, vücuda alınması istenecek olan en son hayvanlardan biridir, insan uzaktan görse dahi ödü patlar, kaçacak delik arar kendine. Akrebi alıp da yemek akıl tutulması olsa gerek. Bu durum, "Yenecek başka şey mi kalmadı" sorusunu da akla getirir. Kişinin Vefat etmesi ise ayrı üzüntü kaynağı, böyle sonuçlanacağını bilse yapmazdı herhalde, cehaletinin kurbanı olmuş. Bilerek, isteyerek yediyse de intihar gibi birşey olmuş.

17.04.2024 18:01
  1. sözlük platformunda soru sorma başlığı sorunsalı

    Sözlüğün daha canlı bir yer olması uğruna, sözlük kurallarındaki esnekliğin gelebileceği uç noktalardan sadece birine örnektir. Yoksa tek kuraldışı olan soru sorma kategorisine giren başlıklar değildir. Bu ayın sonunda sözlükte bir yılımı dolduracağım. Bu süre zarfında bu denli ikili, üçlü, dörtlü diyologların yaşandığı konular zinciri hiç görmemiştim. Kendi açtığı başlığına entry girenleri tek tek yazıp, girdikleri entryler üzerine yorum yapma ihtiyacı hissedeni de daha önce sözlükte hiç görmemiştim. Evet sözlük canlandı ama burası hâlâ sözlük mü, işte orası tartışılır. Yenileri kazanalım derken, eskileri kaybetme riski göze alınıyor anlaşılan, hayırlısı olsun.

     
  2. kore dizisi

    Daha çok kore filmleri izlemeyi seven biri olarak bir iki derken kore dizilerine de sarmış durumdayım. Şimdilik izlediklerim, daha önce de belirttiğim kingdom ve mr.sunsine'a ek olarak my mister, my name, squid game, all of us are dead. Kore film ve dizilerinin kendine has bir uslübu ve tarzı vardır, kore kültürünü çok güzel yansıtır. İnsanda dizileri izledikçe gidip, güney koreyi ziyaret etme, yemeklerini tatma, sokaklarında gezme isteği uyandırır. Mesela ilk izlediğim kore filmi olan(ki yaklaşık yedi yıl olmuştur) kim'in adası adlı filmde film boyunca dillerden düşmeyen bir "börülce soslu erişte" yemeği, acaba nasıl bir yemek diye hâlâ merakımı celbetmektedir. Bir gün koreye gidersem ilk yiyeceğim yemektir.

     
  3. bir hayvan olsan ne olurdun

    Bir değil, birden fazla hayvan olmak isterdim;

    karınca (lisedeyken lakabım atom karıncaydı),

    göçmen bir kuş (o ülke senin bu ülke benim, uça uça gezer dururdum),

    kaplumbağa (evi sırtında, hiçbir yere yetişme derdi olmayan, kendini doğal hayatta korumayı iyi bilen bir hayvan),

    balina (okyanuslarda, derin sularda özgürce dalıp, dünyayı su yoluyla gezerdim)

    ...

    Yine liste uzar gider.

     
  4. 2022 oscar ödülleri

    Diriliş nasıl ki leonardo di caprio oscar alsın diye yapılmış bir film izlenimi yaratmışsa, the power of the dog da benedict cumberbatch en iyi erkek oyuncu ödülü alsın diye yapılmış gibi olmuş ancak gayet de güzel ve yerinde olmuş. Favorim ve öngörüm power of the dog'ın aday gösterildiği dalların çoğunda ödülü kucaklayacağı yönündedir.

     
  5. Herkes evinin önünü süpürürse,mahalle tertemiz olur

    Günümüz insanı ya evin önünü herkes penceredeyken süpürüyormuş gibi yapar, ancak gerçek anlamda süpürmez, bir de etraftan övgü bekler ya evinin önünü süpürüp, çöpünü komşu evin önüne bırakır ya da evin önünü süpürmek benim görevim değil ki, belediye gelsin süpürsün der. Yani sorumluluklar üstleniliyormuş gibi yapılıp, aslında yerine getirilmez ya da sorumluluk almamak için elinden gelen yapılır. Çok nadirdir iş ortamında, sosyal ortamda, gündelik hayatta sorumluluk bilinci yüksek olan insanlarla karşılaşabilmek. Bir de çoğu kez bu tür insanlar nasılsa sorumluluk alıyor ve layıkıyla işini yerine getiriyor diye çevrrsindeki insanlar bu kişilerin üzerine gereğinden fazla yük bindirmeye çalışır. Toplumumuzda, "Eeee nasıl olsa kendi evinin önünü süpürmüş, eli mi aşınır, eli değmişken benim evimin de önünü süpürüversin" mantığına giren, tabiri caizse işini hakkıyla yapmaya çalışanları enayi yerine koymaya çalışan, asalak insan tipi de çoktur. Hal böyle olunca evin önünü süpürmek isteyen de süpürmez hâle gelir.