Türkiye'nin memur portalı

Günün yoğunluğu ve hengamesinde aklımızda yer eden şeylere kafa yormaya fırsat bile bulamazken, gece başımızı yastığa koyduğumuzda o beynimizi kemiren her ne ise su üstüne çıkar ve sağa da dönsen, sola da dönsen uykunu kaçırtıp bir tv. de ne var diye insanı yattığı yerden kaldırtır. O saatte tv. de de bir şey yokmuş deyip yine gecenin karanlığında kalırsın kendinle baş başa. gece bunun için iyi bir fırsat, kendinle önce çatışıp, sonra da barışmak için.

pandemiden dolayı yasak olduğunu sanıyordum. "Ramazan dediğin davulsuz olmaz." demiş. demek ki eski davulculardan biri. az önce davulun sesini duydum ve eski günler aklıma geldi. istanbul'dayken pencereye çok yakın geçerdi. söylediği manileri bile duyardım. o zamanlar telefon kurmaya gerek bile yoktu. ailecek sahura kalkar, kalabalıklar içerisinde olmanın mutluluğunu yaşardık. şimdi de sahura kalkıyorum ancak o aile kalabalıklığı yok, gittikçe azaldık.

Besin değeri olarak kalsiyum, magnezyum, potasyum, fosfor, çinko, A, c, e, k vitaminlerince zengin ve lif, folik asit, klorofil gibi faydalı bitkisel kimyasallarla dolu olan, sağlıklı beslenmede önemli bir yere sahip yeşil yapraklı bitkilerin, ıspanak, kara lahana, brokoli, pazı gibi çeşitleri vardır.

Güzel ve tatlı konuşan, saatlerce anlatsa zevkle dinlenen, konuştuğunda zamanın nasıl akıp gittiği fark edilmeyen, muhabbet canlısı kimse.

Elektronik bir ürünün enerji verimliliği açısından ne kadar başarılı olduğunu harflerle ifade eden, harflerde ilerledikçe enerji verimliliğinin azaldığını ve buna olarak elektrik tüketiminin arttığını gösteren sembollerdir.

A+++, a++, a+, a, b, c, d, e, f ve g olmak üzere on çeşit enerji sınıfı vardır. Enerji sınıfı yüksek olan(a+++) makineler bütçe dostu olmanın yanı sıra doğayı koruma konusunda da başarılıdır.

21 yaşından itibaren düzenli iş hayatının içinde olan biri olarak, gençken hiç böyle bir korkunun içinde olmadım. Çalışmak, kendini iş düzeninin içinde kaybetmek, akşam pili bitmiş bir şekilde eve gelip, ertesi gün yine aynı düzenin içinde devam edecek gücü bulmak, benim için cesaret ve azim gerektirici bir durumdu. Üniversite çağında daha çok korktuğum şey ya atanamazsam yani o çalışan insanlar içerisinde olamazsam, Atansam bile doğuda çok zorlanır mıyım, yapabilir miyim, üstesinden gelebilir miyim korkusuydu. Korkunun ecele faydası yok, bu çarkın içersine girildi mi, insan üzerine düşen sorumlulukları yapacak gücü bazen zorlansa da öyle ya da böyle buluyor. İşini severek yapan kişiler için korku yerini, rahatlamaya bırakıyor.