emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Saçımı süpürge ettim, ne istedin de vermedim, senin yüzünden hastalık sahibi oldum, hepsi senin suçun, ben birşey yapmadım ki gibi cümleleri sık sık kuran, kendine olan inancı sıfırlanmış insanların içine düştüğü psikolojik sıkıntı hâlidir.
Kurban olma durumunu fazla abartan kişi, hayatının sorumluluğunu ve kontrolünü alma konusunda tamamen kendini saf dışı bırakır, kendi dışındaki herşey ve herkes dümenin başında, kendi hep yan koltuktadır. Kendince buna sebep olacak çocuklukta yaşadığı travmalar vardır, kendini kurban etmiş ebevynleri vardır, vaktinde o travmalar tedavi edilmezse, kişi bunu olağanmış gibi görür ve kurban rolünü ömür boyu sürdürür, kendini bu şekilde rahatlatma yolunu seçer. Kişilerin başına talihsiz olaylar gelebilir, mağdur edilebilir, savunmasız kalabilir ancak bu kişiyi dibe düşürüp, alın yazım buymuş, bundan sonra hayatım hep böyle gidecek diyip, ömür boyu çaresiz kılmamalı, yaşam şekli hâline gelmemelidir. Bir yerde ipleri eline alıp, bu çaresizliği kırıp, mücadele mekanizmasını devreye sokmayı bilmelidir.
Söyleyenin ses tonunda gizli olan ifadedir. Artık gerçekten iltifat olarak mı kullanıldı yoksa tam tersi yermek için mi, bu sözü kullanan kişinin o anki ses tonu ve yüz ifadesi ile açıklığa kavuşur. Bazen gerçekten karşındaki insan saç teli gibi incecik oluverir bazen de çınar ağacının gövdesi gibi kütükleşir.
Birine nedenli ya da nedensiz kafayı takıp, onu psikolojik ve sosyal açıdan yıpratmaya çalışan, onun kendine olan güvenini zedeleyen, bulunduğu ortamda mutsuz olmasına neden olan kişiye zorba denir.
Okullarda evet çok vardır bu nitelikte kişiler, arkadaşları tarafından itilip, kakılan, hor görülen, dalga geçilen, arkadaşlık edilmeyen, yalnızlaştırılan öğrenciler var maalesef. Görüp de müdahale edememek üzücü. Genelde de sosyo-ekonomik durumu daha iyi olan, fiziksel açıdan daha gelişkin, arkadaş çevresi daha geniş olan öğrenciler zorbalığa eğilimlidir. Bazen çok basit nedenlerden, örneğin sırf isminden dolayı dahi öğrenciler yıpratabiliyor, bu durum okul değişikliğine kadar gidebiliyor.
Bir öğrenciye, arkadaşları tarafından zorbalık yapılmasını bir yere kadar anlayabilirsiniz, o yaş grubu içersindeki dinamikleri tam çözemeyebilirsiniz. Ancak arkadaşları tarafından zorbalığa maruz kaldığını bildiğiniz bir öğrencinin, bir de öğretmenler tarafından zorbalığa uğradığını görüp, bu duruma sessiz kalmayı anlayamıyorum. Sanki çocuğun üzerine yapışmış, arkadaşları zorbalık yapıyor diye bu herkese o çocuğa zorbalık yapma hakkını mı verir? Hele ki öğretmen statüsündeki bir kişinin bu duruma düşmesini görmek, daha da üzücü.
Ülkemizdeki okullarda, her ne kadar yabancı ülkelerdeki kadar ciddi boyutlarda zorbalık olayları olmasa da yakın gelecekte olmayacağı anlamına gelmez. Eğitimde zorbalığa karşı önleme ve müdahele konusunda daha elle tutulur çalışmalar yapılması ve hayata geçirilmesi gerekmektedir.
Dış görünüşündeki çıkıntılardan dolayı bu adı aldığını düşündüğüm, birkaç yerde göz göze geldiğim ancak meyve skalam elma ve armuttan öteye geçmediği için daha yemenin nasip olmadığı, bir gün inşallah ben de yiyeceğim dediğim, ülkemizde daha kivi ya da ananas gibi çok da meşhur olmamış tropikal meyve türü.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
İletişim | Künye | KVKK Aydınlatma Metni | KVKK Başvuru Formu | Çerez Kullanımı | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |
|