Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Tekrar geri dönerek sözlük ortamını şenlendiren, açtığı konu ve girdiği entrylerle sözlüğün lokomotifi konumundaki, teknik bilgisi ve kültürü geniş, okumayı ve yazmayı çok seven değerli yazar arkadaşımız.
Kendinden daha akıllıdan ziyade ilgi alanları yakın, dünya görüşü ve düşünce alt yapısı birbirine benzer olan kişilerin daha sağlıklı ve daha uzun soluklu iletişim kurdukları bir gerçektir. Böylece Paylaşımlar daha zevkli hale gelir, taraflar birbirini fikir alışverişi konusunda beslerler ve bu da iki taraf arasında daha sağlam bir bağ oluşturur.
En son ne zaman derinden ağladım desem, masumlar apartmanının final bölümünde gerçekten çok ağladım. ancak en son ne zaman çok güldüm, işte onu pek hatırlamıyorum. Beni en çok güldüren kişi diyebileceğim bir kişi hiç hayatımda olmadı, komik insanlar beni teğet geçti sanırım.
Benim aklımda en çok kalan ve anlatılacak türde bir rüya olarak şu var; ilk gece yeşillik bir alanda çitlerin üstünde oturan siyah bir kedi gördüm. Hemen Sonraki gece yine aynı yeşillik yerde çitlerin üstünde bu sefer 5-6 tane birden siyah kedi gördüm. Vee sonraki gece yine aynı yerde çok daha fazla siyah kedi gördüm, her yer kediydi. Ardı ardına üç gece boyunca gittikçe artan bir siyah kedi topluluğu, ödümü patlattı, o kadar korktum ki. Çok şükür dördüncü ve sonraki gecelerde kediler kayboldu, bir daha da gelmesinler zaten. Bu rüyamı göreli, en az 10 yıl önce falandır, ancak hiç unutmam, hâlâ etkisindeyim. Ne anlamı vardı, hiç bilmiyorum. O dönemde Hayatımda bu rüyaya bağlayacağım değişik bir olay da yaşamadım, korktuğumla kaldım.
İnsan dnası öyle bir şey ki aşının içine ne eklenirse eklensin, insanın fıtratında yoksa, dnası onu mutasyona uğratıp yine değiştirir, yine amaca hizmet etmez.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
21 yaşından itibaren düzenli iş hayatının içinde olan biri olarak, gençken hiç böyle bir korkunun içinde olmadım. Çalışmak, kendini iş düzeninin içinde kaybetmek, akşam pili bitmiş bir şekilde eve gelip, ertesi gün yine aynı düzenin içinde devam edecek gücü bulmak, benim için cesaret ve azim gerektirici bir durumdu. Üniversite çağında daha çok korktuğum şey ya atanamazsam yani o çalışan insanlar içerisinde olamazsam, Atansam bile doğuda çok zorlanır mıyım, yapabilir miyim, üstesinden gelebilir miyim korkusuydu. Korkunun ecele faydası yok, bu çarkın içersine girildi mi, insan üzerine düşen sorumlulukları yapacak gücü bazen zorlansa da öyle ya da böyle buluyor. İşini severek yapan kişiler için korku yerini, rahatlamaya bırakıyor.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |