Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
"Ayağını sıcak tut, başını serin, gönlünü ferah tut, düşünme derin" şeklindeki öğüt, kimi kaynaklara göre hipokrat, kimi kaynaklara göre lokman hekim sözü, kimi kaynaklara göre ise sadece atasözü.
Kişi eğer Sağlık sorunları yaşamak istemiyorsa ayağını üşütmemeli, başını da serin tutmalıdır, Olayların canını sıkmasına izin vermeyip, dert sahibi olmaktan da kaçınmalıdır.
Bu akşam sezon finali. Ki ben zaten sezonun ortasında izlemeye başladım. Belki yaz tatilinde ilk bölümlere de bakarım internetten. Ancak yayınlanan fragmanlara ve söylentilere bakılırsa bu akşamki bölüm çok tatmin edici olmayacak gibi. İzleyici olarak Dizinin tüm psikolojik gerginliklerine katlanıp, çoğu sahnede gerim gerim gerilirken, mutluluk kırıntılarını hak ettiğimizi düşünüyorum, en azından birileri mutlu olmalı. Yoksa gelecek sezon izlememeyi tercih edebilirim, zaten izlediğim tek dizi.
Zaten bu seferberlikte, bir yandan temizlik çalışması ile bir yandan da deniz salyasını oluşturan etmenleri ortadan kaldırıp, yeniden oluşumunu engelleme çalışmalarının eş zamanlı olarak yürütülmesi planlanıyor.
Çevre ve şehircilik bakanlığı tarafından yürütülen Marmara denizindeki deniz salyasıyla mücadele seferberliği "marmara hepimizin" sloganıyla başlatıldı.
Kirliliği temizlemeye yönelik çalışmalar toplamda 1000 kişilik personel ile, 8 haziran 2021 saat 14:00 da ilk olarak caddebostan sahilinden başlayıp, marmaraya kıyısı olan kocaeli, bursa, balıkesir, yalova,tekirdağ, bursa, çanakkaledeki bir çok noktada eş zamanlı olarak yürütülüyor.
Ekipler sahil kenarındaki tekneleri uzaklaştırıp, deniz salyalarını suda çembere alarak, yüzeydeki deniz salyalarını motorlu pompayla temizlemeye başladı.
Kaç aydır düğün merasimleri yapılmayınca, vatandaşa, normal olan şeyler anormal gelmeye başladı sanırım.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
21 yaşından itibaren düzenli iş hayatının içinde olan biri olarak, gençken hiç böyle bir korkunun içinde olmadım. Çalışmak, kendini iş düzeninin içinde kaybetmek, akşam pili bitmiş bir şekilde eve gelip, ertesi gün yine aynı düzenin içinde devam edecek gücü bulmak, benim için cesaret ve azim gerektirici bir durumdu. Üniversite çağında daha çok korktuğum şey ya atanamazsam yani o çalışan insanlar içerisinde olamazsam, Atansam bile doğuda çok zorlanır mıyım, yapabilir miyim, üstesinden gelebilir miyim korkusuydu. Korkunun ecele faydası yok, bu çarkın içersine girildi mi, insan üzerine düşen sorumlulukları yapacak gücü bazen zorlansa da öyle ya da böyle buluyor. İşini severek yapan kişiler için korku yerini, rahatlamaya bırakıyor.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |