Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

emelkoca

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

2,642 entry 574 konu hiç puanı yok
02.05.2024 00:11 son işlem tarihi takip etme takip et

biri beni durdursun

Son zamanlarda dayanamayıp, gördüğüm her çiçeği almam sonucu, çiçek sayımın orantısız bir şekilde evimde artması ile kendime dur demem gerektiğini hissetmeye başladım. Küçük odayı resmen ele geçirdiler. Yazın tatilde, kim su verecek endişesi şimdiden başladı. Tamam bu son dememe rağmen, hâlâ çiçek almaya devam ediyorum. Kendimi Nasıl durduracağım bilmiyorum.

02.05.2024 00:11
  1. Tarihi çarşılar

    Gaziantep ve şanlıurfa'da kısıtlı zamanda da olsa gezme fırsatını bulduğum, antika eşya gibi özenle sakladığım, kullanmaya zor kıydığım bakırdan havanımı satın aldığım çarşı türü. Gezmesi Değmeye avm den daha zevkli benim için. Kendimi tutmasam her bir dükkandan onlarca şey alır, vaktim olsa sabahtan akşama kadar gezerim. Bu çarşılarda zanaatını icra eden ustalara da ayrı bir parantez açmak gerekir. O maharetli ellerde, müthiş hünerlerini konuşturup, muhteşem ürünler ortaya koyuyorlar, elleri dert görmesin her birinin. Umarım kültürümüzün bir parçası olan bu zanaatlar hiçbir zaman ölmez, devam ettirenler bulunur.

     
    (Bkz: bakırcılar çarşısı)
  2. Bibliosmia

    Kitaplar eskidikçe, kağıdın imâl edildiği selüloz ve kağıttaki mürekkep ve boyalar, zamanla oksitlenip kağıdın sararmasına sebep olur ve bu kimyasal değişim sırasında kağıdın kokusu da değişir. Eski kitap satan sahaflarda hâkim olan koku, budur. Yeni basım kitaplarda, daha dayanıklı selülozik malzeme kullanıldığı için sararma olmaz. o yüzden yeni nesil kitaplarda, o eski sararmış kitapların kokusu da bulunmaz.

     
  3. kurban psikolojisi

    Saçımı süpürge ettim, ne istedin de vermedim, senin yüzünden hastalık sahibi oldum, hepsi senin suçun, ben birşey yapmadım ki gibi cümleleri sık sık kuran, kendine olan inancı sıfırlanmış insanların içine düştüğü psikolojik sıkıntı hâlidir.

    Kurban olma durumunu fazla abartan kişi, hayatının sorumluluğunu ve kontrolünü alma konusunda tamamen kendini saf dışı bırakır, kendi dışındaki herşey ve herkes dümenin başında, kendi hep yan koltuktadır. Kendince buna sebep olacak çocuklukta yaşadığı travmalar vardır, kendini kurban etmiş ebevynleri vardır, vaktinde o travmalar tedavi edilmezse, kişi bunu olağanmış gibi görür ve kurban rolünü ömür boyu sürdürür, kendini bu şekilde rahatlatma yolunu seçer. Kişilerin başına talihsiz olaylar gelebilir, mağdur edilebilir, savunmasız kalabilir ancak bu kişiyi dibe düşürüp, alın yazım buymuş, bundan sonra hayatım hep böyle gidecek diyip, ömür boyu çaresiz kılmamalı, yaşam şekli hâline gelmemelidir. Bir yerde ipleri eline alıp, bu çaresizliği kırıp, mücadele mekanizmasını devreye sokmayı bilmelidir.

     
  4. Seni seviyorum,biliyorsun değil mi?

    Paranoyaklaşan sevgiliyi, kendine getirme sözü de olabilir. Sevdiğini unutana, onu üzmek istemeyeceğini hatırlatmak gerekebilir.

     
  5. çok incesin sözü

    Söyleyenin ses tonunda gizli olan ifadedir. Artık gerçekten iltifat olarak mı kullanıldı yoksa tam tersi yermek için mi, bu sözü kullanan kişinin o anki ses tonu ve yüz ifadesi ile açıklığa kavuşur. Bazen gerçekten karşındaki insan saç teli gibi incecik oluverir bazen de çınar ağacının gövdesi gibi kütükleşir.