Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Karnı acıktığında kolaya kaçıp, dışarıdan yemek siparişi vermek yerine, kendi işini kendi görmeyi bilen erkektir.
hemcinslerinin kimine göre cahil cesareti(çünkü mutfakla ilgili en ufak bir bilgisi olmayan da var) gösteren, kimine göre de o kadar da abartılacak bir şey değil, ne var ki bunda, erkekler de yemek yapabilir, o kadar da beceriksiz değiliz, en azından tavaya iki yumurta kırabiliriz düşüncesine sahip olan erkek kişisi, evde birlikte yaşadığı eşi ya da annesinden bir takım temel noktaları kapmış ve bunu uygulamaya geçirmeye çalışıyordur. Eminim de ortaya güzel bir sonuç da çıkaracaktır. Zira mutfakta yeterli malzeme, kişide de istek varsa yemeğin ortaya çıkmaması için tek sebep tüp ya da gaz bitmiştir, ocak yanmıyordur, yoksa kişinin kadın ya da erkek olması farketmez.
Vücut yorulunca bazal metabolizma devreye girer ve insan uyur; bunun için evdeki yatak, otobüs, tren, çayır, çimen farketmez. Uyumak en temel fiziksel ihtiyaçlardan biridir. Bizzat kendim bir kaç gün üst üste sekiz saatten az uyumuşsam sinir küpüne döner, başım ağrır, kendimi çok huzursuz hissederim. Tabi ki yolculuklarda ev ortamı gibi rahat ve huzurlu bir şekilde uyumak mümkün değildir, ancak yolculuk bitip de eve ulaşıldığında, kendini yatağın huzurlu kollarına bırakıp, güzel bir uyku çekmek gibisi de yoktur.
Yılbaşı gecesi sırf heyecanını yaşamak için aldığım milli piyango biletini, onu da trt televizyonda canlı yayında yayınlamayı bırakınca ve amortiden üstüne de çıkamayınca yıllar öncesinden almayı bıraktım. Zaten Kendi emeğim ve çabam olmadan büyük beklentiler içine girmeyi kabul etmiyorum; zira Havadan gelen, havaya gider.
İş stresi, maddi sıkıntılar, hastalıklarla mücadale, gündelik dertler, toplumsal sorunlar vb. Sebeplerle psikolojik olarak yıpranan, yorulan, kendini köşeye sıkışmış hisseden kişinin kısa süreliğine de olsa tüm sorunlarından uzaklaşıp, kendini rahatlamış hissedebilmesi için kendine iyi gelen bir aktivitede bulunması durumudur.
Belki sinemada bir film izlemek, güzel bir restaurantta en sevdiği yemeği yemek, konsere gitmek, oltasını alıp balığa çıkmak, sevdiği arkadaşları ile akşam eğlencesine çıkmak, bir tura yazılıp günü birlik yeni yerler keşfetmek ya da en sevdiği arkadaşı ya da hiç tanımadığı biri ile saatlerce sohbet etmek gibi etkinlikler, kişiyi içinde bulunduğu huzursuzluk ortamından belli bir süreliğine çekip alır; kişi kendini daha rahat nefes alabilecek şekilde daha mutlu, daha enerjik hisseder, "ohh be dünya varmış" der.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
21 yaşından itibaren düzenli iş hayatının içinde olan biri olarak, gençken hiç böyle bir korkunun içinde olmadım. Çalışmak, kendini iş düzeninin içinde kaybetmek, akşam pili bitmiş bir şekilde eve gelip, ertesi gün yine aynı düzenin içinde devam edecek gücü bulmak, benim için cesaret ve azim gerektirici bir durumdu. Üniversite çağında daha çok korktuğum şey ya atanamazsam yani o çalışan insanlar içerisinde olamazsam, Atansam bile doğuda çok zorlanır mıyım, yapabilir miyim, üstesinden gelebilir miyim korkusuydu. Korkunun ecele faydası yok, bu çarkın içersine girildi mi, insan üzerine düşen sorumlulukları yapacak gücü bazen zorlansa da öyle ya da böyle buluyor. İşini severek yapan kişiler için korku yerini, rahatlamaya bırakıyor.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |