Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Latince sekiz anlamına gelen "okta" kelimesinden türetilmiş, sekizleme kuralına göre, elementler elekton alarak ya da vererek son katmandaki elektron sayılarını sekize tamamlayarak, soygaz kararlılığına ulaşmaya çalışmasıdır.
Ortaokul ve lisedeyken türkçe ve edebiyat öğretmenlerimizin derste ve yazılıda bir konu verip, haydi şimdi bununla ilgili bir kompozisyon yazın dediklerinde, yazdığımız kompozisyonda aradıkları, olayın gidişatının ön ipuçlarının yer aldığı giriş, olayın şekillendiği ve dallanıp budaklandığı gelişme ve olayın nihayetlendiği kısım sonuç olmak üzere üç temel unsurdur.
Asidik bir madde ile bazik bir maddenin bir araya geldiğinde birbirinin etkisini yok ederek ya da azaltarak tuz ve su açığa çıkardıkları kimyasal tepkime türü.
Nötralleşmenin temel olayı asidin hidrojen(h+) iyonu ile bazın(oh-) iyonunun suyu oluşturmasıdır.
Nötralleşme tepkimelerine gündelik hayatta da rastlamak mümkündür. Bunlardan en tehlikelisi bazik çamaşır suyu ile asidik tuz ruhunun birbirine karıştırılmasıdır. Bu tepkimeden tuz ve suya ek olarak oluşan klor gazı zehirli ve öldürücüdür. O yüzden asidik ve bazik yapıdaki maddeler kesinlikle birbirlerine karıştırılmamalıdır.
Konya'nın karapınar ilçesinde özellikle son dönemlerde sayıları hızla artan, karstik göçük ve jeolojik doğa olayı.
Yeraltı suyunun karbondioksit ile birleşimi sonucu olaşan karbonik asit(h2co3), kireç taşının(caco3) yoğun olduğu karstik arazilerdeki toprağı çözer ve yer altında devasa mağaralar oluşturur. Altı oyulan toprağın zamanla üstü de çökerek obruk adı verilen, derinlikleri yüzlerce metreyi bulabilen, huni ya da silindirik biçimli doğal göçükler meydana gelir.
Son yıllarda dünyada guatemala ve çin'de de çok sayıda obruk oluşmuştur.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
21 yaşından itibaren düzenli iş hayatının içinde olan biri olarak, gençken hiç böyle bir korkunun içinde olmadım. Çalışmak, kendini iş düzeninin içinde kaybetmek, akşam pili bitmiş bir şekilde eve gelip, ertesi gün yine aynı düzenin içinde devam edecek gücü bulmak, benim için cesaret ve azim gerektirici bir durumdu. Üniversite çağında daha çok korktuğum şey ya atanamazsam yani o çalışan insanlar içerisinde olamazsam, Atansam bile doğuda çok zorlanır mıyım, yapabilir miyim, üstesinden gelebilir miyim korkusuydu. Korkunun ecele faydası yok, bu çarkın içersine girildi mi, insan üzerine düşen sorumlulukları yapacak gücü bazen zorlansa da öyle ya da böyle buluyor. İşini severek yapan kişiler için korku yerini, rahatlamaya bırakıyor.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |