Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Ağlamak duygu boşalmasıdır. Kişi artık taşıyabileceği maksimum duygu yoğunluğuna ulaştığında gözyaşları harekete geçer ve ağlar.
Kendim ağlamak istemesem bile ağlayan birini görmem yetiyor maalesef hüngür hüngür ağlamak için. O yüzden acıklı filmler en son tercihimdir.
Görünür yerlerdeki Tozları almak, yerleri süpürmek, tuvalet, banyoyu fırçalamak gibi Evi haftalık rutin temizlemek yerine, mutfak dolaplarının içini temizleyip, camları silip, perdeleri yıkayıp, duşakabindeki su lekelerini yok edip, gardrop, tv ünitesi gibi dolapların üstünde biriken tozları alıp, halıları kaldırıp altına varıncaya kadar paspaslamak, evde çamaşır suyu, toz bezi ve fırçanın girmediği tek bir nokta kalmayacak kadar temizlenmedik yer bırakmamaktır.
Özellikle çalışan kadınların tatil dönemine bıraktıkları temizlik türüdür. Evin boyutu da dikkate alındığında Bir günde tamamlanması mümkün değildir. Oda oda yapılmasında fayda vardır. Daha başlamamış olmasam da bugün başlamaya niyetlendiğim bu dip köşe temizlik bittiğinde dünyanın en mutlu ev kadını ben olurum, tabi tekrar tozlanıncaya kadar. O yüzden dip köşe temizlik zordur, meşakkatlidir, yorucudur ancak bu zorluk bittiğinde evi böyle temiz görmenin keyfi de apayrıdır.
Bazı kişiler bu temizlik işini kendileri yapmak yerine, yardımcı olacak başka kişilere teslim ederler. Ancak benim gibi kendi yaptığı temizliği başkasının yapabileceğine inanmayan kişiler için iş başa düşer ve planlı olup, doğru ekipmanlar kullanıldığında birkaç gün sürecek zorlu temizlik macerası mutlu sonla biter.
Hâlbuki evde kahvaltı yaparak güne başlasaydı gününün çok daha enerjik ve kolay geçtiğini anlayacak olan kişidir.
Aynı zamanda Evde kahvaltı yapmayı zor zanneden kişidir. Bir bardak da olsa Çay demlemek, kahvaltılıkları hazırlamak, yumurta pişirmek (tavada ya da haşlama) en fazla 15 dakikalık bir süreyi kapsıyor. Sanıldığı kadar zor değil yani. Kendim evde yapıyorum diye söylemiyorum ama İş yerinde yapılan kahvaltı, kesinlikle evde yapılanın yerini tutmaz.
ekleme :
Bu arada kahvaltı yapmadan okula gelen bayan öğretmen arkadaşlara neden evde kahvaltı yapmadıklarını sorduğumda, verdikleri cevap kilo alma korkusu şeklinde oluyor. İşin komik tarafı yanlarında simit ve poğaça ile gelmeleri. Okulda, okula kahvaltı yaparak gelen nerdeyse bir ben varım ve okulun en zayıf hocası benim. Yani kilo almakla, güne kahvaltı yaparak başlamanın bir alakası yok.
Kimyasal anlamda, pozitif ve negatif yük sayısı birbirine eşit olduğu için artı ya da eksi yük taşımamak, yüksüz olmak ya da asit ve bazın bir araya geldiğinde birbirinin etkisini yok edip su oluşturarak ortamdaki h+ ve oh- iyonlarını eşitlemek anlamlarındadır.
Mecazen, ortamda gelişen olaylara karşı kayıtsız kalıp, olumlu ya da olumsuz tepki vermemek; zıt fikirlerin çatıştığı durumlarda taraf seçmede çekimser kalıp her iki tarafa da eşit mesafede durmak; duygularını, fikirlerini, hayat görüşünü bir eylemi gerçekleştirirken tamamen yok sayıp, tarafsız olmak; bir kişiye karşı artık bir duygu hissetmemek anlamlarında da kullanılır.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
21 yaşından itibaren düzenli iş hayatının içinde olan biri olarak, gençken hiç böyle bir korkunun içinde olmadım. Çalışmak, kendini iş düzeninin içinde kaybetmek, akşam pili bitmiş bir şekilde eve gelip, ertesi gün yine aynı düzenin içinde devam edecek gücü bulmak, benim için cesaret ve azim gerektirici bir durumdu. Üniversite çağında daha çok korktuğum şey ya atanamazsam yani o çalışan insanlar içerisinde olamazsam, Atansam bile doğuda çok zorlanır mıyım, yapabilir miyim, üstesinden gelebilir miyim korkusuydu. Korkunun ecele faydası yok, bu çarkın içersine girildi mi, insan üzerine düşen sorumlulukları yapacak gücü bazen zorlansa da öyle ya da böyle buluyor. İşini severek yapan kişiler için korku yerini, rahatlamaya bırakıyor.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |