Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

emelkoca

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

2,642 entry 574 konu hiç puanı yok
02.05.2024 00:11 son işlem tarihi takip etme takip et

demokrasilerde çare tükenmez

Çözümsüz hiçbir şey yoktur. Bir şey yapılmak isteniyorsa ilk yol işe yaramadıysa, hemen başka bir yol denenir, o da olmadıysa başka bir yol daha denenir. Tüm yollar denenip yine de olmadıysa, oldu da bitti işte denip, olmuş gibi gösterilir. Demokrasi böyle bir şey.

01.05.2024 23:52
  1. elmalı turta yapmayı bilen erkek

    Uzun süre hayatını yalnız yaşayarak geçiren kadınlar nasıl ki musluk ya da ampul değiştirmek, kapı kilidini yenilemek, silikonla bazı yerleri kapatmak, fazla çamaşır suyu kullanmaktan açılan fayans aralarını derz dolgusu ile kapatmak-ki bu saydıklarımın hepsini yapmışlığım var- gibi evin teknik ve bakımı ile ilgili işleri yapabiliyorsa, erkekler de gayet doğal bir şekilde mutfak işleri ile ilgilenebilir. Niyet ve ihtiyaç olduğu sürece cinsiyete bakılmaksızın herkes her işin üstesinden rahatlıkla gelebilir.

     
  2. ocakta yemeğim var

    Ev çok büyük değilse, ocakta olan yemek unutulsa bile mutfaktan gelen yanık kokuları ile kendini hatırlatan, ki iş o raddeye gelmişse külliyen zarar olan durumdur. Zira hem yemek yandığı için aç kalınmıştır hem de o yanmış tencereyi temizlemek gerekecektir. O yüzden o ocaktaki ya da fırındaki yemek unutulmamalıdır.

     
  3. halı yıkamak

    Yıllar önce bir kere niyetlenip, giriştiğim ve bin pişman olduğum, bir daha tövbe dediğim, ben mi halıyı yıkadım halı mı beni yıkadı anlaşılmayan, çok ama çok fazla bedensel güç isteyen, meşakkatli bir ev işi.

     
  4. evde tişört baskı yapımı

    Ortaokul öğrenciliğimizde ev ekonomisi dersinde beyaz tişörtü batik boyama ile orjinal bir desen oluşturarak farklı bir hale getirdiğimiz bir etkinlik yapmıştık. Tişörtün üzerinde ipliklerle boğumlar oluşturup, kumaş boyası dolu leğende bekletip, boğumlardaki iplikler çözüldüğünde ortaya güzel bir desen çıkıyor. Etrafı çok batırmadan bu da güzel bir vakit geçirme etkinliği olabilir, hem de giyilebilir bir ürün elde etmiş oluyorsunuz. Ben de uzun süre o okulda yaptığım tişörtümü severek de giydiğimi hatırlıyorum.

     
  5. z kuşağını kıskanmak

    Bir de düşünsenize benim gibi lise grubunda öğretmenlik yaptığınızı. ekseriyetle de üniversiteye hazırlık öğrencilerinin dersine girerim ve bulunduğunuz serzenişler × 10 diyebilirim. Bizzat ilişki içinde olunca gözlemlerimiz, deneyimlerimiz çok daha fazla oluyor ve mesleğe ilk başladığım 16 yıl önceki nesil ile aralarındaki fark, hele ki bizim nesille aradaki uçurum çok çok daha belirgin hâle geliyor.

    Evet aslında bizim nesle göre daha zeki olduklarını, daha anne karnında maruz kaldıkları uyaran fazlalığına bağlı olarak algılayış kapasitelerinin daha fazla olduğunu düşünüyorum. Ancak zekalarını kullanmayı ve doğru yönlendirmeyi beceremiyorlar. Çalışmak zor geliyor. Nasılsa bir ara çalışırım diyip, elektronik ortamda zaman öldürmeyi tercih ediyorlar. iyi bir üniversite kazanıp, hayatlarını oluşturdukları ideallere göre yaşama kaygıları yok. Çünkü etraflarında üniversite okuyup da hiç bir iş yapmayanları görüyorlar.

    ayakları yere basmayan hedeflerle, sosyal medyada gördükleri hayatları yaşamaya odaklanmış durumdalar. Gözleri çoğunlukla yurt dışında iş bulup, yaşamakta. Kendi gerçekliklerinin farkında değiller.

    Çoğunluk için durum pek iç açıcı değil, eleştirilecek daha çok yanları var. ancak içlerinde bulunduğu şartları çok güzel lehine çevirip, sivrilen, pırlanta gibi ışıldayan cevherler de var. Sahip oldukları yetenekleri güzel değerlendirip, zekâsını başarı ve olumlu özelliklerle süsleyen, evlâdım olsa ancak bu kadar severdim dediğim gençleri de görmek durumun o kadar da vahim olmadığının işaretidir.