Türkiye'nin memur portalı

Bugün il merkezinden, yaşadığımız ilçeye dönerken araba yolculuğu sırasında gökyüzünde bir beyaz şekilde parlayan, bir gri şekline bürünüp silikleşen noktadan büyük hareketlilik gördüm, şoför koltuğundaki eşime söylediğimde görür görmez, leylek sürüsü dedi. Önce bir ihtimal vermedim ancak yaklaştıkça, her ne kadar yüksekten de uçsalar gerçekten de leylek sürüsü olduğunu farkettim. genelde tek tük üstümüzden geçen leylekler görmüşlüğümüz vardı ancak ilk kez en az 200 taneden oluşan sürüye denk geldik, göç edip gelmişler. Bunun üzerine "O hâlde bavullar şimdiden hazırlansın yaz tatili için" esprisini yapmak farz olmuştu.

Köfteleri minik misket köfteler halinde yapıp, kızgın yağda kızartıyorsunuz.

Domates sos- salça karışımıyla sulandırıp baharatlandırıyorsunuz.

Hazır tırnak pideyi alıp, fırında ısıtıyorsunuz. Dilimleyip, tabağın alt tabanına yayıyorsunuz.

Üstüne soslu köfteleri yayıp, tabağın köşesine 2-3 kaşık yoğurt koyarak servisi tamamlıyorsunuz.

Ev yapımı iskenderimsi köfteler hazır, çok lezzetli oluyor, iki gün önce iftar menümüzdü.

Afiyet olsun.

Yds bahar dönemi sınavı bugündü. Eşim girdi sınava, dil tazminatını devam ettirebilmek için. Rahat geçmiş, ilginç hikayeli ve çözmesi zevkli sorular varmış, özellikle arrhenius (asit-baz tanımı geliştiren bilim adamı) un hayatı ile ilgili soru güzel bir süpriz olmuş bir kimyacı olarak. B yi kesin alırım, a yı da zorlarım diyor, bakalım göreceğiz.

İşimizin düşmesini istemeyeceğimiz meslek gruplarının başında gelir. Zira cinayet, adam yaralama, hırsızlık, hak kaybı, icra, boşanma, hakâret, kavga gibi hep insan hayatını kötü etkileyen olayların sonrasında devreye girerler kendileri. Oldu oldu da işimiz düştü, Tuttuğunu koparan, işini layıkıyla yapan, adalet duygusu zirve yapmış, filmlerdeki gibi girdiği davaları kaybetmeyen avukatlar hayal edilir ancak günümüzdeki avukat profilini anlatmaya gerek yok sanırım. O yüzden acilen bir imaj tazelemesine gidilmesi gereken bir meslek grubudur aynı zamanda.

Zaten konuşacak birşey bulunamıyorsa, kurulacak cümleler klasik sorularla sınırlı kalmışsa, laf lafı açıp, sohbet kendiliğinden ilerleyemiyorsa, bu işin olması zor demektir. Tabi bu durum kişilerin karşı taraftan ne beklediği ile de ilgilidir.

21 yaşından itibaren düzenli iş hayatının içinde olan biri olarak, gençken hiç böyle bir korkunun içinde olmadım. Çalışmak, kendini iş düzeninin içinde kaybetmek, akşam pili bitmiş bir şekilde eve gelip, ertesi gün yine aynı düzenin içinde devam edecek gücü bulmak, benim için cesaret ve azim gerektirici bir durumdu. Üniversite çağında daha çok korktuğum şey ya atanamazsam yani o çalışan insanlar içerisinde olamazsam, Atansam bile doğuda çok zorlanır mıyım, yapabilir miyim, üstesinden gelebilir miyim korkusuydu. Korkunun ecele faydası yok, bu çarkın içersine girildi mi, insan üzerine düşen sorumlulukları yapacak gücü bazen zorlansa da öyle ya da böyle buluyor. İşini severek yapan kişiler için korku yerini, rahatlamaya bırakıyor.