Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Günümüzde masal kahramanı olacak kadar gerçek hayattan uzak olan; sadece iyi günde, herşey yolundayken yanında olmayıp, zor ve sıkıntılı zamanlarda da destek olmayı bilen, derdinle dertlenen, üzüntülüyken göstermelik üzülmeyip, gerçekten üzüntünü paylaşan, her konuda yalnız olmadığını hissettiren, "iyi ki var" dedirten can dostudur. Gerçekten de özelliklerini böyle sıralayınca bir pelerini eksikmiş gibi süper kahraman profiline sahip, heykeli dikilisice yüce gönüllü kişilerdir.
Kişi bazen artık yapmıyacağım, eskisi gibi olmayacağım gibi sözler sarf eder ancak bu dedikleri dilindedir, kalpten ve içten gelerek söylemediği bellidir. Örneğin işinde çok disiplinli ve kurallara uyan bir kişi, bir sebeple olumsuz bir olayla karşılaştığında, artık ben de kurallara uymayacağım, rahat takılacağım dese de kişiye çevresindekileri inanmaz, bunu o sinirle söylediğini bilir, zaten bu dediğine kişinin kendisi de inanmaz.
Bazen de kişi kendisini karşı tarafa doğru ve istediği gibi anlatamaz, böyle değildi, şöyleydi der ancak karşı taraf bir türlü ikna olmaz. Bu tür durumlarda hiç yorulmaya gerek yoktur, nasılsa gerçekler bir gün ortaya çıkar, sabırla beklemek en iyisidir. Karşı taraf sabredemiyorsa da o hâlde yol vermek en iyisidir, kişi kendine inanıyorsa, gerisi bitmiştir. ömrünü başkalarını kendine inandırmak için harcayacağına, çevresine kendisine inanan ve güvenen insanlar alarak hayatını daha rahat ve huzurlu yaşamayı bilmelidir.
Bizim öğrencilik yıllarımızda; bugün okulda ne şaka yapsak diye düşünür, şaka yapacak öğretmenimizi belirler, sonra da öğretmenimizi şakalardık, hatta bir kere lisede matematik öğretmenimiz sınıf olarak bize şaka yapmıştı, bize de yüzde tebessüm bıraktıran bir anı olarak kalmıştı. Aradan geçti 20 küsur yıl, okulda bugün 1 nisan olduğunun adı bile okunmadı, ben de şuan farkediyorum. anlaşılan yeni neslin geleneksel 1 nisan şakalarından haberi bile yok, demek ki çocukluğumuzdan kalan nostaljik anıların malzemesi olarak tarihin tozlu raflarında kalmış bir konu olmuş.
Bilinçaltına gizliden ilmek ilmek işlenerek, sözlü ve fiili bir yönlendirme olmadığı hâlde, kişide "bunu yapmalıyım" düşüncesi ve hissi uyandıran, çoğunlukla da ticari ya da ideolojik unsurlar barındıran etik olmayan bir mesaj verme şeklidir. Artık günümüzde 2-3 yaşından itibaren çocukların izlediği çizgi filmlerden tutun, şarkıların kliplerine, reklamlara, filmlere, dizilere, sosyal medya içeriklerine, ödül konuşmalarına kadar hemen hemen heryerde bu tarz mesajlarla karşılaşmak mümkün, o yüzden subliminal mesajlar hayatımızın bir parçası olmuş durumdadır. Bu mesajların varlığından haberdar olmayan gencecik beyinlerin allah yardımcısı olsun.
Benim de okulda derslere girerken elimden düşürmediğim turuncu kaplı bir defterim vardır. 11.sınıfların ders notlarını yaklaşık bir on yıl önce bu deftere tutmuşum, yalnız defteri o kadar iyi hazırlamışım ki arada kaç kere müfredat değişse de bu defterimden vazgeçemiyorum, müfredattan çıkan kısımları es geçip, hâlâ kullanmaya devam ediyorum. Taliplisi de çoktur, hocam fotokopisini çekelim diyen çok öğrenci olmuştur, ancak vermemişimdir, zira kendi notlarımdan ancak kendim anlarım. Bu turuncu kaplı defterimi on yıl daha kullanmayı planlıyorum.
Başlığa mevzu olan kitaba gelince, belki dışı kara değildir ama bu kitaba dayanarak verilen hükümler kötü sonuçlanınca, bunun sorumluluğu kitaba yüklenmiştir.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |