Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Kışı da severim yazı da, zira Vücudun soğuğa da ihtiyacı var, sıcağa da. Hoş ben kışı bir tık daha seviyorum sanırım, ancak soğuk günlerin ardından gelen güneşli ve sıcak günlerin güzelliğine kim kayıtsız kalabilir. Güneşin yarattığı beyaz tendeki renk değişimi, kemiklere varıncaya değin ısıtması, yüzde oluşturduğu çiller.. yaz günlerinin vücuttaki bir müddet kalıcı izleri. Herkesin dileği her kış sonrası güzel bir yaz tatili geçirmektir, havaların ısınmasıyla da tatil planları başlar.
Öğrencilik hayatım hep ders çalışarak geçmiştir, ders çalışmayı sevdiğim için bana külfet gibi gelmezdi, bu sayede hep başarılı bir öğrenci olmuşumdur. Öğrencilerim arada sorarlar, "hocam siz hiç kopya çektiniz mi" diye. Cevabım "hayır hiç kopya çekmedim evladım, tenezzül etmedim, zira zaten çalışıp bildiğim sorular için niçin kopya çekeyim ki" derim.
Şimdi öğretmenim, öğrencilik zamanı kadar olmasa da hala çalışıyorum, müfredat o kadar sık değişiyor ki. Dersi/branşı sevdikten sonra ders çalışmak o kadar da sıkıcı bir iş değil, sevmeyenler için zevkli hale getirmenin formülünü bulmak gerekiyor sanırım.
Bugün okul çıkışı, öğleyin covid aşısının birinci dozunu oldum. Üstünden bir kaç saat geçti, şimdiden hafif sersemlik, kolda karıncalanma hissi oluştu. Birkaç gün yan etkileri hissediliyormuş. Bakalım bende nasıl olacak. Aşı vurunduğuma en çok, ailemle bir araya daha rahat gelebileceğim için seviniyorum. Hepsi 70 ve üstü yaşta. Darısı aşı olmayan tüm sözlük yazarlarının başına.
Onlar gerçek rakip olamazlar, izlemedim, bilmiyorum videoları ama sınava 2-3 hafta kala gerçek rakipler deneme sınavlarında belli olur, şuan karşımda tyt denemesi olan 35 öğrencide olduğu gibi.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
21 yaşından itibaren düzenli iş hayatının içinde olan biri olarak, gençken hiç böyle bir korkunun içinde olmadım. Çalışmak, kendini iş düzeninin içinde kaybetmek, akşam pili bitmiş bir şekilde eve gelip, ertesi gün yine aynı düzenin içinde devam edecek gücü bulmak, benim için cesaret ve azim gerektirici bir durumdu. Üniversite çağında daha çok korktuğum şey ya atanamazsam yani o çalışan insanlar içerisinde olamazsam, Atansam bile doğuda çok zorlanır mıyım, yapabilir miyim, üstesinden gelebilir miyim korkusuydu. Korkunun ecele faydası yok, bu çarkın içersine girildi mi, insan üzerine düşen sorumlulukları yapacak gücü bazen zorlansa da öyle ya da böyle buluyor. İşini severek yapan kişiler için korku yerini, rahatlamaya bırakıyor.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |