Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Sözlükte ikinci ayım ve görüyorum ki sözlükte aktif olan kişi sayısı çok az ve çoğunluk da erkek. Benim için fark eden bir durum değil zira kişinin açtığı ve yazdığı konular cinsiyetinden ziyade bilgi birikimi, mesleği, hayata bakış açısı, ilgileri, merak ettikleri vs ile alakalı.
Eğitim psikolojisinde de yer alan bir kavramdır. Öğrenci başarısız olacağına inandırmışsa bir kere kendini, ne kadar çalılırsa çalışsın başarısız olması kaçınılmazdır.
Genel anlamda, İnsanların Hayatları boyunca içlerinde besledikleri korkuların sonucu, korktuklarının başına gelmesi durumudur. Örneğin, Ya mutlu olamazsam diye evlenmekten kaçınıp, evlendiklerinde de mutsuz olmak için elinden geleni yapıp, "işte korktuğum başıma geldi, ben zaten böyle olacağını biliyordum" şeklinde davranmaları bunun sonucudur. Bir nevi hayattan neyi beklersek o gerçek olur.
Yarı zamanlı, yarım günlük anlamına gelen ingilizce bir kelimedir.
Özellikle üniversitede okuyan gençler, kafe, kitapçı, mağaza gibi yerlerde part time çalışarak hem okuyup, hem ek gelir kazanmış, hem de iş hayatının zorluklarını erken yoldan tecrübe etmiş olurlar.
Ben de van da görev yaparken, bu kıtlama usulü ile ilk kez, oralı olan okul müdürünün bu şekilde çay içtiğini görünce karşılaştım. Kıtlama şekerler normal bildiğimiz küp şekerden biraz farklı üretiliyormuş. Ben zaten şeker kullanmadığım için bizzat denemedim. Zaten başka yerde de bir daha karşılaşmadım.
Kişinin yeni tanıştığı bir kişiye karşı içinin ısınması, sanki kırk yıldır tanıyormuşcasına sevgi beslemesi, yakınlık duyması.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
21 yaşından itibaren düzenli iş hayatının içinde olan biri olarak, gençken hiç böyle bir korkunun içinde olmadım. Çalışmak, kendini iş düzeninin içinde kaybetmek, akşam pili bitmiş bir şekilde eve gelip, ertesi gün yine aynı düzenin içinde devam edecek gücü bulmak, benim için cesaret ve azim gerektirici bir durumdu. Üniversite çağında daha çok korktuğum şey ya atanamazsam yani o çalışan insanlar içerisinde olamazsam, Atansam bile doğuda çok zorlanır mıyım, yapabilir miyim, üstesinden gelebilir miyim korkusuydu. Korkunun ecele faydası yok, bu çarkın içersine girildi mi, insan üzerine düşen sorumlulukları yapacak gücü bazen zorlansa da öyle ya da böyle buluyor. İşini severek yapan kişiler için korku yerini, rahatlamaya bırakıyor.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |