Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

emelkoca

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

2,642 entry 574 konu 110 puan
02.05.2024 00:11 son işlem tarihi takip etme takip et

bu gün günlerden neydi sorunsalı

Hafta ortasının tatil olması durumunda, rutinin bozulması sonucunda oluşan kafa karışıklığı ile ertesi günü pazartesi sanma durumudur. Halbuki iki gün sonra haftasonu.

02.05.2024 00:01
  1. tezhip

    Arapça kökenli bir kelime olup altınla süslemek anlamına gelir. 18 ve 22 ayar ezilmiş altınla ve çeşitli renklerle kitap ve levha gibi yazma eserlerinin süslenmesidir.

    Tezhip sanatı aynı zamanda dini bir nitelik taşımaktadır. Türk tarihinde genellikle kuran-ı kerim sayfalarının ve kapağının süslenmesinde ve el yazması kitap süslemelerinde kullanılmıştır.

    Tezhip, Simetrik desenlerin öne çıktığı, büyük ustalık ve bilgi isteyen, meşakkatli bir sanattır.

     
  2. kaybetme

    Var olanın, artık var olmama durumu, ellerinin arasından yitip gitmesidir.

    Bazı şeyler vardır ki kaybedilir ancak geri kazanımı mümkündür, tekrar yerine konabilir; bazı kayıpların ise tekrar geri kazanılması imkansızdır, bir kere yitirdin mi telafisi yoktur. O yüzden kişi sahip olduklarına yanındayken sıkı sıkıya sarılmalıdır, kaybedildiğindeki oluşan derin boşlukta boğulmamak için, varken kıymetlerini iyi bilmelidir.

     
  3. sözlük yazarlarının müptelası olduğu diziler

    Çok sadık bir dizi izleyicisi olduğum söylenemez. çevremdekilerin çok sık bahsetmesinden hareketle sezon ortasında masumlar apartmanını izlemeye başladım. Gelecek sezon bakar mıyım, dün akşamki finalden sonra, bilmiyorum. Netflix'ten kore dizilerini (özellikle bölüm sayısı az olanları) izlemeyi tercih ediyorum.

     
  4. sözlük yazarlarının korkuları

    benim liste çok uzundur, o kadar çok korkum var ki allahtan zamanla, yaş aldıkça bazılarını aşmış duruma gelebildim.

    ilk olarak yüksekten çok korkarım. hem yüksekte olup hem de hareket eder, sallanırsam kalp krizi bile geçirebilirim. o yüzden bu dönme dolap tarzı yerler benden uzak olsun. hatta tüm lunapark benim için eğlenceden ziyade korkularla doludur, kapısından geçmem.

    böcek ve haşaratlar yine mümkün olduğunca benden uzak olsun, hayvanları çok severim ama uzaktan severim, elleyemem. özellikle küçük böceklerin, üzerimde geziyor hissi beni mahveder.

    ev kazaları korkumu evlendikten sonra atlatsam da arada yine de uğruyor. evde bir kaza başıma gelecek ve kimse beni bulamadan ölüp gideceğim korkusunu uzun süre yaşadım.

    aileme birşey olacak korkusu da beni çok tedirgin eder. özellikle olduğum yerde bazen kendi kalp çarpıntımı, sallanıyorum zanneder, deprem mi oluyor diye telaşa kapılırım. hala gün içinde en az 10 kez avizeyi kontrol ederim, sallanıyor mu diye. ailem de istanbul'da yaşadığı için kendimden çok onlara birşey olacak korkusu yaşarım.

    kendi sağlığımı kaybedeceğim korkusu da bir diğer korkumdur. zayıf biri olduğumdan çevremdeki kişiler hep, yemek ye, bak az yiyorsun, şunu ye, bunu ye diye diye beni de acaba sağlıksız mıyım, hasta mı olacağım korkusu özellikle yaşlandıkça daha da çok sarmaya başladı.

    şimdilik aklıma gelenler bunlar, ancak korkularımın farkındayım ve hayatımı çok etkilemelerine izin vermeden, onlarla barışık bir şekilde yaşayabiliyorum, beni mutsuz etmelerine izin vermiyorum.

     
  5. erkekler ağlamaz

    niye ağlamasın? "erkeklerin gözyaşı bezleri doğuştan boş mu ki" diye sormak lazım bu düşünceye sahip kişilere. saçma sapan bir güç gösterisi, bak tutuyorum kendimi, ağlamıyorum, kaldı ki taş olsa ağlar bazı durumlarda. kadın olmuş, erkek olmuş fark etmez, ağlamak en insani duygudur. ağlamamak da övünülecek bir durum değildir, bilakis insani duygulardan yoksunluk anlamına gelir.