Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Bir kimya öğretmeni olarak kendi lise öğrenciliğimden kalma kimya defterini atsam, defterime ayıp olurdu bence. Üniversite defter ve kitaplarımın hepsi durur. Öğretmen olmanın sonucu sanırım, başım sıkıştı mı bazı konularda kaynak karıştırmak zorunda kalabiliyorum, hepsi birer hazine. Ne varsa eskilerde var.
Özellikle rakabetin öne çıktığı yarışma ya da oyunlarda, kendini yarışta ya da oyunda çok iyi gören, kendine çok güvenen bir kişinin, sırf diğer kişiler yarıştan ya da oyundan kopmasın, rakabeti bırakmasınlar, oyunun zevki kaçmasın diye oyunda bilerek hata yapması ya da yarışa gücünü maximum seviyede kullanarak başlamaması durumudur.
Kişiler birbirini iyi tanıyor ve yeteneklerinin farkındalar ise avans verme durumu hemen fark edilir. Yarışta/oyunda Avans veren kişi, bazen yarışı/oyunu kaybedip, yaptığına pişman da olabilir ancak genelde geriden gelse de arayı kapatıp yine öne geçerek kazanır. Burada sonuç, avans alan kişilerin durumu avantaja çevirip çeviremeyeceklerine bağlıdır.
Derdi, tasası olmayan, keyfi yerinde, mutlu olan insanların saçları uzarken; bir sürü sıkıntısı olup, darda olan, kederli kişilerin ise tırnakları uzar.
Bilimsel dayanağı olmayan bu atasözü halk arasındaki yaygın görüşe göre ifade edilmiştir.
Gittikçe değeri azalan şeylerden biridir, karnenin yanındaki belge. hele ki sınavla öğrenci alan, proje okulu adını alan liselerde belge almayan öğrenci hemen hemen yok gibidir. Eskiden "sınıfta kimler belge almış" diye sorulurdu, şimdi "belge almayan var mı" sorusuna evrildi.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
21 yaşından itibaren düzenli iş hayatının içinde olan biri olarak, gençken hiç böyle bir korkunun içinde olmadım. Çalışmak, kendini iş düzeninin içinde kaybetmek, akşam pili bitmiş bir şekilde eve gelip, ertesi gün yine aynı düzenin içinde devam edecek gücü bulmak, benim için cesaret ve azim gerektirici bir durumdu. Üniversite çağında daha çok korktuğum şey ya atanamazsam yani o çalışan insanlar içerisinde olamazsam, Atansam bile doğuda çok zorlanır mıyım, yapabilir miyim, üstesinden gelebilir miyim korkusuydu. Korkunun ecele faydası yok, bu çarkın içersine girildi mi, insan üzerine düşen sorumlulukları yapacak gücü bazen zorlansa da öyle ya da böyle buluyor. İşini severek yapan kişiler için korku yerini, rahatlamaya bırakıyor.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |