Türkiye'nin memur portalı

Meslek sahibi bir kişinin mesleğin gerektirdiği kurallara, şartlara, ortama uymaması sonucu profesyonel olmayan davranışlar sergilemesidir.

Son zamanlarda masumlar apartmanı dizinde inci karakterini oynayan oyuncu için çok sık kullanılan ifade. Kimilerine göre yurt dışından film teklifi geldiği için, kimilerine göre dizinin ağır psikolojik yüküne daha fazla katlanamayacağı -baştan romantik komedi dizinde oynayacağını düşünmüş sanırım- için diziden ayrılmak istemiş ve haftaya sezon sonunda ölerek diziye veda edecekmiş. Umarım sadece söylentidir. Zira profesyonel bir oyuncunun yapmayacağı bir davranış olur.

Profesyonellik sadede iş hayatında olması gereken bir özellik de değildir. İnsanların insan ilişkilerinde, sosyal hayatlarında ve özellikle evlilik hayatlarında da profesyonellik dışı davranışlardan kaçınmaları gerekir. Aslında bir nevi çocuk gibi hareket etmek yerine belli bir disiplin ve kararlılıkla, sorumluluklarını yerine getiren, sonuç değil süreç odaklı, katkıcı insan olunmalıdır.

nisan ve haziran ayları içersinde üremeleri için, yumurtalarını bırakacakları derenin üst noktalarındaki en uygun yerlere ulaşabilmek uğruna suyun akış yönünün tersinde, önlerine çıkan kayaları, taşları aşarak zorlu bir göç yaşayan, uçan balık olarak da adlandırılan, van gölünün tuzlu-sodalı sularında yaşayabilen endemik bir balık türüdür.

İlk görev yerim olan van'da görev yaparken bir seferinde erciş'e göçlerinin yaşandığı döneme denk gelen bir ziyaret gerçekleştirmiş ve bu anı bizzat görme imkanı bulmuştum. Azimlerine Hayran kalmamak mümkün değil, kendimi bir belgeselin parçası gibi hissetmiştim, tam bir görsel şölen.

Sözünde, davranışlarında, işinde, hayatının her aşamasında ve her koşulda, doğru olandan sapmayan, iyilik ve güzellikten yana olan, emin, samimi ve güvenilir insan özelliğidir.

Dürüst insan duvar gibidir, sırtını güvenle yaslayabilirsin; sana ihanet etmez, yalan söylemez, özü sözü birdir, yüzüne başka arkandan başka konuşmaz. Günümüzde yavaş yavaş Nesli tükenmekte olan insan türüne girse de yeryüzünde hala dürüst insanların var olduğunu bilmek insanın kendini huzurlu hissetmesini sağlıyor.

Şuan yaklaşık dört aydır şu platformda yazar olarak yazıyorsam, lisede dersime giren edebiyat öğretmenlerimin sayesindedir. Fen öğrencisi olmama rağmen dersin ilgimi çekmesini sağlamışlardır. Görev yaptığım okullarda da edebiyat dersi öğretmenleri ile her daim hoş sohbetler gerçekleştirmişimdir. kesinlikle konuşmayı iyi biliyorlar, kelimelerle aralarının iyi olduğunu hissettiriyorlar.

Temmuz başında tatile (memleketlere) gidinceye değin ev-market-okul üçlemesine devam.

21 yaşından itibaren düzenli iş hayatının içinde olan biri olarak, gençken hiç böyle bir korkunun içinde olmadım. Çalışmak, kendini iş düzeninin içinde kaybetmek, akşam pili bitmiş bir şekilde eve gelip, ertesi gün yine aynı düzenin içinde devam edecek gücü bulmak, benim için cesaret ve azim gerektirici bir durumdu. Üniversite çağında daha çok korktuğum şey ya atanamazsam yani o çalışan insanlar içerisinde olamazsam, Atansam bile doğuda çok zorlanır mıyım, yapabilir miyim, üstesinden gelebilir miyim korkusuydu. Korkunun ecele faydası yok, bu çarkın içersine girildi mi, insan üzerine düşen sorumlulukları yapacak gücü bazen zorlansa da öyle ya da böyle buluyor. İşini severek yapan kişiler için korku yerini, rahatlamaya bırakıyor.