Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Sözlük dönem dönem ne yazarlarla karşılaşmıştır, onlarla kıyaslayınca şuan mazur görülmeyecek bir durum görmüyorum. Sayfaya gelen yazarın, en son yazılan konuya yazması gayet de doğaldır. Size nacizane tavsiyem okumak istemediğiniz, rahatsız olduğunuz yazarların yazdıklarını görmezden gelin, okumayın, yazmak istediklerinizi yazın, geçin. Herkesin yazdığı kendini bağlar, ısrarla müdahale etme isteği de daha çok itici duruyor.
Flower of evil, 2020 yapımı, 16 bölümlük Aksiyon polisiye k-draması. Tempo bir saniye bile düşmedi. Lee joon gi oyunculukta zirve noktasının neresi olduğunu herkese göstermiş, onu izlemek muhteşemdi, kadın başrol moon chae won de süper ötesiydi, ikisi de diziyi çok güzel sürükledi. Gerek oyunculuk, gerek kurgu, müzik Her anlamda çok güzel bir diziydi. İzlediğim kore dizileri içersinde her daim ilk üçte yer alacaktır.
Bugün 28 şubat 2023 olduğuna göre, sözlükteki 2.yılımı doldurmuş olmanın kendi çapımda minik bir kutlamasını yapabilirim. Şu 2 yılın değerlendirmesini yaparsam; Pandemi dömeminde yolumun kesiştiği sözlükteki ilk 3-4 ayım, kendi adıma sözlükteki parlama ve yükselme dönemimdi, en verimli ve aktif yazdığım, en güzel paylaşımlarda bulunduğum, yazarken mutlu olduğum zamanlardı. Dermess, engineer_0666, ali mühendis ve a.suskun adam yazarları o dönemde aktif yazar konumundaydı ve o dönemde gerek benim açtığım başlıklara katılımlarından dolayı, gerekse açtıkları başlıklara benim birşeyler yazmama vesile oldukları için başta adlarını verdiğim yazar arkadaşlar olmak üzere, tüm yazarlara teşekkür ederim. Sonrasında ya benim yazma hevesim kırıldı ya da ortamdaki değişiklikler, birşeyler, yazma güdümü azalttı ve duraklama ve gerileme dönemine girdim. Ancak yine de sözlükte bulunmak benim için güzel bir deneyim oldu. Bu sayede iletişim kuramayacağım insanlarla iletişim kurdum, konuşmaktan sıra gelmeyen ve gündelik hayatta çok fazla tercih etmediğim yazma faaliyetini gerçekleştirdim, aynı konuya benimle tamamen farklı olan bakış açılarını ve yaklaşımları fark ettim vs. Pek çok kazanım edindim. Tamamen yazmayı bırakmasam da, alışkanlıklarına düşkün biri olarak arada uğrayıp, bazı konulara yazmaya devam etmeye çalışacağım ancak sözlükte 3.yılımı görür müyüm, seneye bugün yazmış olursam, öğreniriz.
Hep isteriz ki etrafımızdaki insanlar bizi mutlu etsin, mutsuz eden, canımızı sıkan insanlar bizden uzak olsun. Genelde kendimiz odaklıyızdır. Peki biz ne kadar mutlu ediyoruz karşımızdakileri? Biz hangi taraftayız? Mutlu eden mi, mutsuz eden mi? Kişi kendini ve çevresindekileri ne kadar mutlu ederse, kendi çevresinde de o denli mutlu eden insanlar olur düşüncesindeyim. Zira daha önce de yazdığım gibi mutluluk bulaşıcıdır. Samimiyetle tebessüm eden, size el uzatan birini görüp de içinizin ısınmaması mümkün değildir,
direksiyon dersindeyken hocanın kulaklarımda çınlayan sözüydü "yol, babanın yolu değil". ancak araba kullanmaya başladıktan sonra fark ettim ki demek ki yol benim babamın yolu değil ama benden başka herkesin babasının yolu. zira şoförlerin çoğu geçiş üstünlüğü de neymiş diyip, yola atlıyveriyor, sen de kaza bela olmasın diye mecbur yol vermek zorunda kalıyorsun, yok vermeyeceğim diyip inat etsen, burun buruna çarpışmak zorunda kalırsın. bencil ve kendini usta şoför zanneden, bu nedenle kuralları hiçe sayan insanlarla aynı anda, aynı yol güzergâhında seyir etmek istemem.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
21 yaşından itibaren düzenli iş hayatının içinde olan biri olarak, gençken hiç böyle bir korkunun içinde olmadım. Çalışmak, kendini iş düzeninin içinde kaybetmek, akşam pili bitmiş bir şekilde eve gelip, ertesi gün yine aynı düzenin içinde devam edecek gücü bulmak, benim için cesaret ve azim gerektirici bir durumdu. Üniversite çağında daha çok korktuğum şey ya atanamazsam yani o çalışan insanlar içerisinde olamazsam, Atansam bile doğuda çok zorlanır mıyım, yapabilir miyim, üstesinden gelebilir miyim korkusuydu. Korkunun ecele faydası yok, bu çarkın içersine girildi mi, insan üzerine düşen sorumlulukları yapacak gücü bazen zorlansa da öyle ya da böyle buluyor. İşini severek yapan kişiler için korku yerini, rahatlamaya bırakıyor.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |