Türkiye'nin memur portalı

Oturum aç Oturum aç Üye ol Üye ol Parolamı unuttum Parolamı unuttum

emelkoca

Bu üye Yazar

Bu üyenin profil sayfasına git

2,642 entry 574 konu 110 puan
02.05.2024 00:11 son işlem tarihi takip etme takip et

Biber dolgulu yeşil zeytin

Izgaralanmış, zeytinyağı-limon suyu-kekik sosuna bulanmış yeşil zeytinlerin de çok hoş bir tadı var.

29.04.2024 23:23
  1. zamanın su gibi akıp gitmesi

    Geçen zamanı iyi yönetemeyen ve elindeki süreyi doğru değerlendiremeyen insanların, yapmak istediklerini yapamamaları sonucu, günün sonunda hayıflanması durumudur. Normal zamanda geçmek bilmeyen zaman, özellikle zorlu ve mücadele gerektiren anlarda su gibi akıp gider, tutamazsınız. Daha yapacaklarım vardı, sürem yetmedi ki diyip, kendi yavaşlığımızı ve süreyi kontrol edemeyişimizin suçunu zamanın kendisine yükleriz. Halbuki zaman herkese gayet eşit ve ölçülü bir şekilde, hep aynı düzende, dünya var olduğu andan itibaren işlemeye devam ediyor. Zamanın akmayıp durması mümkün olmadığına göre, akan zamana ayak uydurup zamanla eşgüdümlü bir şekilde hareket etmeyi bilmek gerekir. Özellikle yaşlılık dönemini yaşayan büyükler geçen zamanla hesaplaşma içine girerler ve genelde bu hesaplaşmadan, zaman galip çıkar.

     
  2. duyduğuna değil gördüğüne inanan insan

    Kulaktan dolma, kesinliği belli olmayan, söyleyen kişiye göre taraflı olabilecek bilgilere itibar etmektense, kendi gözünün gördüğü, kendi kulağının duyduğu şeylere inanmayı tercih eden, çevresindeki kişilerin yönlendirmesiyle hareket etmeyecek kadar soğukkanlı kişilerin özelliğidir. Yapılması zor olandır zira çoğu kişi özellikle güvenilir olarak kabul ettiği kişilerden duyduklarını sorgusuz sualsiz kabul eder ve fevri çıkışlarda bulunur ve bunun neticesinde de çoğunlukla pişmanlık yaşar. Çünkü duyduklarımız çoğunlukla bize anlatanların anlatmak istedikleridir, doğruluk payı olduğu kadar yanlılık payı daha çoktur. En güzeli en güvenilir yakınımızdan bile duymuş olsak, doğruluğuna kendimiz emin olmadıkça harekete geçmemektir. Hoş bazen gördüklerimiz de görmek istediklerimizle sınırlı olabiliyor. Yani kendi gözümüzle gördüğümüzü bile kendimiz manipüle edebiliyorken, başkaları neler yapmaz.

     
  3. Hachiko

    Hayvanlar dünyasında da aynı insanlarda olduğu gibi ne hikayeler vardır kim bilir. Ancak konuşamadıkları, yazamadıkları ve ilgilenenleri, takip edenleri olmadığı için o hikayeler çoğunlukla yitip gidiyor, fark edilenler de böyle uzun yıllar boyunca dilden dile dolanıp, hayranlıkla karşılanıyor. Alaskadaki togo da çok meşhur bir köpekti.

     
  4. Kezzap

    Hno3 formülüne sahip kezzap, ilk kez büyük simyacı cabir bin hayyan tarafından kullanılmıştır. Yine cabir bin hayyan, bir hacim kezzap ile üç hacim tuz ruhunun karışımından oluşan kral suyu ya da altın suyunun, altını çözebildiğini keşfetmiştir. Oldukça korozif(aşındırıcı) inorganik bir asit olan kezzap aynı zamanda kuvvetli bir oksitleyicidir. Gübre yapımı, patlayıcı, barut ve havai fişek üretimi, metal endüstrisi, su arıtımı gibi pek çok alanda kullanılan bir kimyasaldır.

     
  5. öğrencilerine yüz yüze öğretmenlere uzaktan eğitim

    Gayet isabetli bir karar, zira mesleki çalışma adı altında somut, elle tutulur bir çalışma yapılıyor olsa, yüz yüze yapılmasına kimse itiraz etmez ancak bu bir hafta boyunca öğretmenlerin hergün okula gidip gelmesinin meslekî anlamda olumlu hiç bir katkısı olmayacaktır. Meslekte 16.yılım zaten bu seminer dönemi adı altındaki çalışmalar liselere sonradan getirildi, eskiden sene başı ve sene sonunda ortalama yükseltme ve sorumluluk sınavları yapılırdı, onlar kaldırılınca o dönemde öğretmenler okula gelmeye devam etsin diye ilköğretimlere uygulanan seminer dönemi ortaöğretimde de uygulanmaya başlandı. Ancak bu dönemlerin verimli geçtiği bir dönem daha görmedim. O yüzden daha çok mesleki çalışmaların işlevselliği tartışılmalı, yüz yüze ya da online olması değil.