Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Vücudun, dışardan alınan virüs, bakteri gibi mikroorganizmalara karşı koruma kalkanı oluşturarak, hastalık kapma olasılığına karşı mücadele etme gücüdür.
Vücut direncini arttırmak için özellikle protein, sebze ve meyve ağırlıklı olmak üzere sağlıklı ve dengeli beslenme, vitamince zengin gıdaları tercih etme, bol su içme, kaliteli ve yeterli uyku uyuma, fiziksel aktivite yapma, sigara ve alkol tüketmeme vb. hususlara uyulmalıdır.
Yapmak isteyip de yapamadıklarımızın ya da yapıp da yapmamış olmamayı tercih ettiklerimizin, olumsuz hayat deneyimlerimizin, söylemekten hiç hoşlanmadığımız keşkelerin, sırtımızda oluşturduğu ve yaş ilerledikçe ağırlığı daha da artan yüküdür.
Demek ki ailede genetik olarak, çekik gözlü olmayanların baskınlığı söz konusu. Çekik gözlü birey, çekik gözlü olmayan bireyle evlendiğinde sonraki nesillerde çekik gözlü olmama durumu ortaya çıkarabilir. Tabi ki bizi biz yapan unsurları dış görünüşümüzle taşımak isteriz, ancak bu olmuyorsa o zaman kişilik ve karakterimizle, gelenek ve adetlerle bunu yaşatmak gerekir.
Ekmek yememek, Bir kere yokluğuna alışınca, o kadar da elzem olmadığı anlaşılan bir durumdur. Ama tabi ki hamburger gibi, iskender gibi yemeklerde ekmek yemek kaçınılmazdır. Ancak çoğu yemekte yan ürün olarak pilav, makarna, patates gibi karbonhidratlar tüketilince ekmeğin yokluğu göze batmıyor. Ramazanda pideye torpil geçerim ancak normal zamanda ekmek tüketimim hemen hemen yok gibidir.
Öğrenciler tarafından "öğretmen bana taktı" şeklinde düşünülmesine neden olan, öğretmenin yaptığı zannedilen eylem.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
21 yaşından itibaren düzenli iş hayatının içinde olan biri olarak, gençken hiç böyle bir korkunun içinde olmadım. Çalışmak, kendini iş düzeninin içinde kaybetmek, akşam pili bitmiş bir şekilde eve gelip, ertesi gün yine aynı düzenin içinde devam edecek gücü bulmak, benim için cesaret ve azim gerektirici bir durumdu. Üniversite çağında daha çok korktuğum şey ya atanamazsam yani o çalışan insanlar içerisinde olamazsam, Atansam bile doğuda çok zorlanır mıyım, yapabilir miyim, üstesinden gelebilir miyim korkusuydu. Korkunun ecele faydası yok, bu çarkın içersine girildi mi, insan üzerine düşen sorumlulukları yapacak gücü bazen zorlansa da öyle ya da böyle buluyor. İşini severek yapan kişiler için korku yerini, rahatlamaya bırakıyor.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |