Türkiye'nin memur portalı

Herşeyi üstüne alınan kişiye evrilmiş hâli;

"Senlik bir durum yok".

Maşallah Memleketçe yanma tepkimelerine pek bir meraklıyız. beni yak, kendini yak, herşeyi yak diye boşuna dememiş sezen. masummuş, haklıymış, yoldan geçerken bir uğramış sadece demeksizin, bir de ayıklamama mı yapalım, ne gerek var, yanacaksa herkes yansın, nasılsa oksijen bol.

Üç mü beş mi artık kaç farklı yerden maaş aldığı belli olmayan, kartvizitinde ünvan üstüne ünvan taşıyan kişilerin, en çok maaş aldığı görev hangisiyse onun için dediği, diğerlerini işten saymadığı durumlarda ileri sürdüğü savunma şeklidir. Madem diğerlerini iş olarak yapmıyorsun, parasını neden alıyorsun? Hem ....şirketinin müdürü, hem ...vakfının yöneticisi, hem ...kulübünün ceosu vs vs. Maşallah o işleri yapacak başka kişi yokmuş gibi, hepsine bir kişi bakıyor. Hepsinden de ayrı nemalanıyor. Hangisi esas işi, meçhul ya da gerçekten işi var mı orası hepten meçhul.

Günün sanatçıları için de geçerli. Para,pul, şan, şöhret, gençlik varken sadece günü geçirmekle kalmayıp, har vurup, harman savurmak yerine, biraz da geleceği düşünüp, Yaşlılıkta, iş yapamaz hâle gelince başkasına muhtaç olmamak için elindekini tutmayı, değerlendirmeyi, yatırıma dönüştürmeyi bilmek gerekir. Zira şan, şöhret, gençlik geçicidir, ufacık bir skandal dahi tüm kariyerini bitirebilir. Tv yüzleri bunu bilerek çalışma hayatını sürdürmeliler. Geçmişte çok popüler olup, şimdi adı bile duyulmayan dünya kadar insan var. Halbuki bir zamanlar herkes peşinden koşuyordu. Popüler kültür zaten doğası gereği tüketmeye programlı. Ölünceye dek aynı popüleritede ilerlemek nerdeyse imkansızdır.

Haberlerde duyuyoruz, Çoğu yeşilçam ustası şuan kirasını ödeyemiyor. Çoğunun sefalet içinde yaşamı son buluyor. Hoş o zamanlar zaten düzgün para da kazanmıyorlarmış şimdikiler gibi. Ancak yine de onları o halde görmek izleyici olarak beni dahi üzüyor. Günümüz şarkıcı ve oyuncuları bu konuda çok daha uyanık, geçmiş jenerasyondan ders almayı bilmişler sanırım.

Hurma, iftar ve sahur sofralarının vazgeçilmezi, yumuşak, tatlı, sevmeyi yoktur diye düşündüğüm çok güzel bir meyvedir.

Bimde satılan yaş hurmayı keşfettiğimizden beri, kurusunu tüketmiyoruz. Her türlüsü yenir, orası ayrı ancak yaş olanın tadı ve yumuşaklığı daha bir güzel sanki.

Lif oranı açısından da oldukça zengin olduğu için sindirim sistemi dostudur. Sadece ramazan ayında değil, her daim tüketilmesi gereken vitamin ve mineral deposu bir besindir.

21 yaşından itibaren düzenli iş hayatının içinde olan biri olarak, gençken hiç böyle bir korkunun içinde olmadım. Çalışmak, kendini iş düzeninin içinde kaybetmek, akşam pili bitmiş bir şekilde eve gelip, ertesi gün yine aynı düzenin içinde devam edecek gücü bulmak, benim için cesaret ve azim gerektirici bir durumdu. Üniversite çağında daha çok korktuğum şey ya atanamazsam yani o çalışan insanlar içerisinde olamazsam, Atansam bile doğuda çok zorlanır mıyım, yapabilir miyim, üstesinden gelebilir miyim korkusuydu. Korkunun ecele faydası yok, bu çarkın içersine girildi mi, insan üzerine düşen sorumlulukları yapacak gücü bazen zorlansa da öyle ya da böyle buluyor. İşini severek yapan kişiler için korku yerini, rahatlamaya bırakıyor.