Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
21 aralığa kadar sürecek olan gündüz ve gece sürelerindeki azalış ve artışın başladığı gündür. Bu, dünya var olduğu günden beri süregelen, dünyanın eksen eğikliği ve güneş yörüngesindeki hareketinin sonucu olarak oluşan bir kısır döngüdür.
Eskiden, geçmişten, çocukluk ya da gençlik yıllarından bahsederken, Buram buram nostalji kokan cümlelerin girizgah öğesidir.
Genelde geçmişe özlem duyulduğunda, tozlu eski anıları tekrar canlandırmak istendiğinde, özellikle dedelerin torunlara aktardığı hikayelerde, zamanında, vaktiyle anlamında bir zamanlar ile anlatılmaya başlanılır.
Yaklaşık iki yıl önce yavru olarak hediye aldığım, İlk başlarda gelişip büyümesi için gereken şartları oluşturamadığımdan olduğu yerde sayan, ancak son 3-4 aydır toparlanan, hatta yaklaşık on gün önce saksının en uzak noktasından yavru vermiş olan, bu nedenle mutluluktan havalara uçtuğum ve her gün o yavrunun ne kadar büyüdüğünü kontrol ettiğim, üzerine titrediğim, en sevdiğim ev bitkilerimden biridir. Bitkinin en büyük faydası, büyüyüp geliştikçe, yeni dal ve hele ki yavru verdikçe beni mutlu etmesidir.
Evdeki standart tost makinasında, pankek tarzı hazırladığım hamur karışımını pişirip, üzerine çikolata sos döküp, üstüne de evdeki meyvelerden ki en yakışanları kivi, muz ve çilek dilimleyip, iki ya da üç kez ev ortamında da yaptığım basitlikte bir tatlı türüdür. Yalnız tam bir kalori bombasıdır, çok tokken tabağın hepsi bitirilemeyebilir.
Zeytinyağgillerle tartışmaya girmemekte fayda vardır. zira haklı da olsalar haksız da olsalar her halükârda üste çıkmaya çalışır, fütursuzca kendi fikrini savunur, karşı tarafın haklı olabileceğine ihtimal bile vermezler. Bu tür kişilerle tartışmak, Akıntıya karşı kürek çekmek gibidir, insanı yorar.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
21 yaşından itibaren düzenli iş hayatının içinde olan biri olarak, gençken hiç böyle bir korkunun içinde olmadım. Çalışmak, kendini iş düzeninin içinde kaybetmek, akşam pili bitmiş bir şekilde eve gelip, ertesi gün yine aynı düzenin içinde devam edecek gücü bulmak, benim için cesaret ve azim gerektirici bir durumdu. Üniversite çağında daha çok korktuğum şey ya atanamazsam yani o çalışan insanlar içerisinde olamazsam, Atansam bile doğuda çok zorlanır mıyım, yapabilir miyim, üstesinden gelebilir miyim korkusuydu. Korkunun ecele faydası yok, bu çarkın içersine girildi mi, insan üzerine düşen sorumlulukları yapacak gücü bazen zorlansa da öyle ya da böyle buluyor. İşini severek yapan kişiler için korku yerini, rahatlamaya bırakıyor.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |