Türkiye'nin memur portalı

Doğduğu yerde çocukluk, yetişkinlik ve yaşlılık dönemini geçirip, hiç başka şehir görmeden, başka şehir bilmeden, havasını teneffüs etmeden, suyunu içmeden hayatı sonlanan insanlar için "gurbet" kelimesi çok yabancı bir kelimedir. Bilakis doğduğu büyüdüğü yerden ekonomik, sosyal, eğitim gibi belli nedenlerden dolayı uzaklaşıp, yine belli nedenlerle bir türlü geri dönemeyen, başka başka şehirlerde yaşamak zorunda kalan kişiler için gurbet, memleket, ata toprağı gibi kelimeler kalbe nüfuz eder, burnunun direklerini sızlatır, hele ki ülke dışındaysa. Başkenti neresidir bilinmez ama gurbet, gurbettir. Gurbette çalışan herkesin de hayali, bir gün memlekete dönüp, bahçeli bir ev alıp, emeklilik zamanlarını memlekette geçirebilmektir.

Atalarımızın hayvanları ne kadar çok sevdiklerinin bir göstergesi olarak, öğüt ve ders verici sözlerinde hayvanları örnek vermeleri sonucu oluşan kalıplaşmış sözlerdir. O kadar çoktur ki aklıma gelen birkaç tanesi şu şekildedir:

- kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez.

- kargaya yavrusu şahin görünür.

- denize düşen yılana sarılır.

- aslan yattığı yerden belli olur.

.

.

Çiçeği burnunda şoför olarak (yaklaşık bir buçuk aydır araç kullanıyorum) benden 100 km uzaklıkta olmasını dilediğim canlı türüdür. Zira bu tür toplum zararlıları, yollar babalarının yoluymuş edasıyla araç kullanmakta, trafik kurallarının canını okumaktadırlar. kendileriyle birlikte, trafikteki diğer araçlardaki insanların hayatlarını tehlikeye atmaktadırlar.

Bu yıl, Okulumuz kimya kulübü etkinliği olarak, ayda bir yenilenmek üzere, kimyasal terimlerden oluşan bulmaca hazırlamaya karar verdim. Önce kare bulmaca olsun istedim. Ancak hazırlamak ne mümkün. İlk harfler tutsa ikincisini uydurmak imkansız gibi bir şey. Baktım olmuyor, kare bulmacadan vazgeçtim, Çengel bulmaca şeklinde hazırlamaya karar verdim. Kutucuklardaki Bazı harflere de numara verip, şifrelenmiş cümleyi bulmalarını istedim. Zevkli bir işti. Ancak anladım ki hazır bulmacayı çözmek, bulmacayı sıfırdan hazırlamaya göre çok daha kolaymış.

Bıçak kesse daha az acırdı dedirtecek cinsten insanın canını yakan; kalın bir kağıdın kestiği parmağımın ucunun hafif de şişmesiyle, zonklayarak, dünden beri bana rahatsızlık veren durumdur.