Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Radyo dinleme alışkanlığım olmamakla birlikte geçende tv de kumandadan yanlış tuşa basıp, tesadüf eseri "45'lik" radyo kanalına denk geldim, barış manço'dan "hemşerim memleket nire" şarkısı çalıyordu, dinlemeyeli kaç yıl oldu bilmiyorum. Nostalji canım çektiğinde Arada açarım bu kanalı diye düşündüm.
Herkesin espri anlayışı ve düzeyi birbirinden farklıdır. Kimisinin sinirlendiği ya da üzüldüğü bir mevzu kimisine komik de gelebilir. O yüzden "kime göre, neye göre komik" diye sormak lazım. Bazıları dünyaya, dalga geçmek için gelmiş gibi herşeye güler. Temsil misal geçen sene 11.sınıflara yaptığım yazılı sonuçlarını okuyorum, 15 puan almış öğrenciye, öğrencinin kendisi de dahil, tüm sınıf gülüyor, halbuki meslekteki ilk zamanlarımda zayıf not aldım diye ağlayan öğrenciler vardı, komik desen komik değil, bunda gülecek ne var? Aynı şekilde yolda düşen insanı görünce, bir yerine bir şey oldu mu diye endişe duymak yerine, gülmek çok abes bir durumdur. Komik sanılan durumun aslında komik olmadığı durumlarda gülmek sinir bozucu bir durumdur.
Lafın süslüsü nasıldır bilmiyorum ancak söylenmesi istenen her ne ise lafı dolandırmadan, allayıp pullamadan, amacından saptırmadan direkt söylenmesi en uygunudur. gereksiz laf kalabalıklığı kafa karıştırmaktan başka işe yaramaz, sâde ve doğrudan anlatım dilini tercih ederim.
Benim bildiğim birin sıfıra bölümü (1/0), tanımsızdır. Bunun dışında tanımsız bir şey var mıdır? Herşey tanımlanabilir, imkânsız değildir.
Kimileri "İçindeki çocuğu öldürme" öğüdünü çok ciddiye almış olmalı ki yetişkin çağda bile çocuk gibi davranıp, kararlar alabiliyor. Bir gün 24 saat, bir ay 30 gün, bir yıl 365 gün. Hepimiz için süre aynı şekilde ilerliyor ancak kimisi bir günde on yıllık tecrübe katarken ömrüne, kimisi on yılda bir günlük tecrübe edinemez. Nasıl ikisini aynı kefeye koyabiliriz? Nicelik, nitelik farkı olgunlukta çok ağır basar.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
21 yaşından itibaren düzenli iş hayatının içinde olan biri olarak, gençken hiç böyle bir korkunun içinde olmadım. Çalışmak, kendini iş düzeninin içinde kaybetmek, akşam pili bitmiş bir şekilde eve gelip, ertesi gün yine aynı düzenin içinde devam edecek gücü bulmak, benim için cesaret ve azim gerektirici bir durumdu. Üniversite çağında daha çok korktuğum şey ya atanamazsam yani o çalışan insanlar içerisinde olamazsam, Atansam bile doğuda çok zorlanır mıyım, yapabilir miyim, üstesinden gelebilir miyim korkusuydu. Korkunun ecele faydası yok, bu çarkın içersine girildi mi, insan üzerine düşen sorumlulukları yapacak gücü bazen zorlansa da öyle ya da böyle buluyor. İşini severek yapan kişiler için korku yerini, rahatlamaya bırakıyor.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |