Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
emelkocaBu üye ÇaylakBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
Ekonomik gücü zayıf olan Üniversite öğrencisi en şanslı grupta bana göre. En azından derslerinden arta kalan zamanlarda part time çalışıp, okul ve diğer masraflarını çıkartabilir. Ancak lise, ortaokul ve ilkokul çocuğunun böyle bir imkanı da yoktur, Ailesinin desteğine muhtaçtır.
onca olumsuz tecrübeye, çevresinden yediği darbelere dayanarak, biriken hayal kırıklıklarının sonucunda, şu hayattan ne umdum, ne buldum muhakemesini yaptıktan sonra artık birşey ummamaya başlamış olan insanın, olaylara ve kişilere karşı güncellenmiş bakış açısıdır.
Bu noktaya geldikten sonra bir huzur hali çöker, şaşırma dürtüsü ortadan kalkınca en azından kendini yıpratma payı azalmış olur, kişi bu kabullenişle bu boyuta geçer.
Olağan tepkisizlik aşamasına geçildiği için,içsel bir savunma mekanizması olarak kişinin psikolojisini koruması açısından kişi için iyi birşey olarak algılansa da toplumsal boyutta, artık hiçbir şeye şaşırmayan insan kitlesinin artması çok büyük bir sıkıntıdır.
Yeni bir vürüs çıkmış, olabilir zaten bekleniyordu; benzinin litresi 100 tl olmuş, zaten en pahalı benzin bizim ülkede; iş yerinde şu kişi senin dedikodunu yapıyor; zaten o konuşmayı çok sever ............
Gibi cevaplar artık birşeylere şaşırmaktan vazgeçmiş insanların dış sesine örnek olarak verilebilir.
Alalı yaklaşık iki yıl olmasına rağmen, bu iki yılda ancak iki yaprak verebilen, olduğu gibi duran, görüntüsü ile ağacı andıran, yine de her çiçekseverin evinde bulundurması gerektiğini düşündüğüm çiçek türüdür.
Ağacımsı Gövdeye, yapraklı kısım aşılanarak elde edilen ve yapraklarının yuvarlak, sivri uçlu gibi farklı çeşitleri olan bir bitkidir.
Bonsai toprağı diye farklı bir adla satılan toprağa ve daha yayvan bir saksıya diktiğimden beri o iki yaprağı verdiği için bakımı biraz daha zahmetli olduğunu düşünüyorum. Toprağı iyice kurumadan da su vermemek önemli.
Özellikle ekomomik durumu normalden daha kötüye düşmüş olan insanların, yakın ya da uzak çevrelerine hâlâ eski ekonomik güce sahip olduklarını göstermeye çalışmasıdır.
Lise gençleri arasında da arada karşılaştığımız bir durumdur. Ailenin ekonomik durumu çok iyi olmadığı halde, kendi arkadaşları arasında kendini ezik hissetmemek adına, en pahalı spor ayakkabıyı giyme, kantinden grubuna birşeyler ısmarlama gibi, gençler kendini olduğundan daha varlıklı gösterme çabasına girebiliyor. O yaşlarda, bu durum, Ergenliğin verdiği psikolojik bir tepki olarak mazur görülebilir ancak yetişkinlikte herkes ayağını, yorganına göre uzatmalıdır.
Geçen yıl bir okul çantası bin liraya dolabiliyor iken bu sene sadece okul çantasının kendisi bin lira, tabi o da ortalama olanı. İçine konulacak defter, kalem, beslenme çantası, kalem kutu, pastel boya, flüt derken kırtasiye malzemeleri ile birlikte ortalama üç bin liraya mâl olduğu belirtiliyor.
Sadece çanta ile de iş bitmiyor, ayakkabı, okul kıyafeti, spor kıyafeti derken sadece tek bir çocuğun okula başlangıcı için devasa miktarda paraya ihtiyaç oluyor.
Dar gelirli olup da asgari ücret ile çalışan bir ailede birden fazla çocuğun bu sene okula başlaması mucize gibi görünüyor. Kötüleşen ekonomik şartların, eğitimi doğrudan bu şekilde etkilemesi; geleceğimiz olan çocukların/gençlerin bu zorlu şartlarda yoklukla mücadele ederek okula başlaması ya da başlayamaması çok büyük sorunken, milli eğitim bakanının hâlâ değişen müfredattan başka derdinin olmaması ülkemiz gerçekliğini göz önüne seriyor.
1. | ramazanaksoy | |
2. | Mustafa1652 | |
3. | engineer_0666 | |
4. | cilginturk71 |
Takip edilen yazar yok. |
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |