Türkiye'nin memur portalı

80 li yıllarda uzun saç modaydı. 90 larda bunu bıyık alırken 2000 ve sonrası yıllarda ise uzun sakal moda olmuştur. etrafta rastladığınız birçok erkek sakal bırakmakta ve bu durum da onlara yakışmaktadır. sakal erkekte biraz karizma oluşturmakla beraber karşı cins tarafından beğenilme içgüdüsünü de tamamlar. genelde memur soylu kişiler sakal bırakmayı sevmezler. suratın tıraşlı olması onlar için disiplin duygusunu sağlamaktadır. şahsen kendim de temiz suratlı olmayı seviyorum. sakal uzatmayı denedim ama yakışmadı. insan kısa veya uzun sakal değil kendine yakışanı yapmalı.

günümüzde insanın meslek sahibi olup para kazanmak için bile önceden para ödenmesinin gerektiğini gösteren rezalet durumlardan biri. allah bu sistemi getirip tasvip edenleri ıslah eylesin. iyilikten çok kötülüğe ve daha çok soruna neden oluyorlar.

farklı bir milletten kişiyle ailelerin de rızasını gözeterekten evlilik yapmaktır. evlenirken bazı istekler dikkate alınır. farklı dinlerden kişiler evlenirken bazı şartlar koşulabilir. gönüller uyuştuktan sonra pek sorun olmaz ama tabii ki en başta güven ve saygı gibi duygular önemlidir. müslüman kişi yabancıyla evlenecekse eşi de müslümanlığı seçmek zorundadır. yabancı biriyle evlenmek o kişinin ülkesine gidip gelmenize de kolaylık sağlamaktadır. pasaport işlemleri hallolduktan sonra iki taraf için de sorun kalmaz.

bir nevi rutin hayat yaşamaktır. her gün aynı geçe geçe beden kendiliğinden alışmış gözümüz kapalı olsa bile ne yapacağını bilmektedir. etrafta gerçekleşen ve tepki verilmesi gereken olaylar pek ciddiye alınmaz. duygusallık neredeyse sıfırdır. etrafımızda bu şekilde yaşayan birçok insan görmüşüzdür. sırf bugünü tamamlayalım da gidip dinlenelim diye yaşarlar. yaptıklarından da haz alamadıkları için hayat onlara askerlik görevi gibi gelir.

özdemir asaf'ın ünlü şiiridir. bu başarılı şiiri ortaya çıkarmasının hüzünlü bir hikayesi vardır. özdemir asaf okul yıllarında aşık olduğu bir kıza yazdığı şiirdir. karşılıksız bir aşkı anlatır. lavinya şiirini yazdıktan sonra şiir yarışmalarından birine gönderme kararı alır ve şiirinin beğenilmesiyle birlikte yarışmayı birincilikle kazanır. sonuçlar açıklanır açıklanmaz şairden şiirini kürsüde okuması talep edilir. özdemir asaf bu teklifi geri çevirmez. salondaki misafirler arasında asaf'ın aşık olduğu kız da bulunmaktadır ve özdemir asaf şiirini okuduktan sonra salonu terk ettiği söylenir. özdemir asaf'ın büyük bir tutkuyla aşk beslediği ve karşılık alamadığı kişi mevhibe meziyet beyat'tır. ancak mehvibe hanım'ın özdemir asaf'a karşı ufacıkbir ilgisi bile yoktur. asaf'a yıllar sonra dillere destan olacak bir şiir yazdırmayı başaran bu aşk, karşılıksız ve umutsuzdur. mevhibe hanım'ın gönlünde ise ressam olan hocası edip hakkı köseoğlu vardır. ve bir de usta gazeteci olan ilhan selçuk. ancak ilhan selçuk o yıllarda hızlı bir gençlik yaşamaktadır ve mevhibe hanım'a göre biri değildir. en sonunda mevhube hanım'ın evlendiği kişi oyuncu öztürk serengil olur. ancak evlilikleri uzun sürmez ve ayrılırlar. mevhibe hanım'ın en yakın dostlarından biri olan melda kaptan onun hakkında şöyle demiştir: 'korkunç bir sezgi gücü vardı mevhibe'nin. yüzünüze bakar bakmaz sizi tanır, anlar ruhunuzun en derin köşelerine kadar kavrardı. küçücük bir bakıştan mimikten ve jestten tüm karakter haritanızı çıkarabilirdi. özdemir asaf bu yüzden ona 'öldürmekten daha beter anlıyorsun insanı' demişti. çok keskin gözleri vardı.

sana gitme demeyeceğim.

üşüyorsun ceketimi al.

günün en güzel saatleri bunlar.

yanımda kal.

sana gitme demeyeceğim.

gene de sen bilirsin.

yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,

incinirsin.

sana gitme demeyeceğim,

ama gitme lavinya.

adını gizleyeceğim,

sen de bilme lavinya.