![]() Türkiye'nin memur portalı |
|
![]() |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
||||||
|
||||||||
döneminin cezalandırma sistemleri ile Hz. İbrahim menkıbesi örtüşmektedir deniyor.
akkadlar semitik bir toplulukmuş.
günümüz ebla dili, akkadcaya en yakın dil olduğundan ve diğer arkeolojik bulgular da değerlendirildiğinde akkadların suriye ve kuzey arabistan kökenli bir kültür olarak doğduğu kabul edilebilirmiş.
Tek cümle ile şöyle tanımlanmışlar:
arap yarımadası kökenli semitik kabilelerin, suriye üzerinden kuzey mezopotamya'ya yerleşip burada şehirleşmiş torunları.
öncelikle ismi ilgimi çekti.
sanırım yaşadığı dönemde aya "sin" ismi veriliyordu ve harran'daki en eski tapınağın ismi de Sin tapınağıydı.
bakalım Naram Sin ne demekmiş ?
Naram: Seven anlamına geliyormuş.
Sin: Ay tanrısı demekmiş.
özetle akkadca : Sin tanrısı tarafından sevilen / himaye edilen kişi anlamına geliyormuş ismi.
Ne zaman yaşamış ?
MÖ 2254 ile 2218 arasında hüküm sürmüşmüş ve ünlü akkad kralı sargon'un torunuymuş.
boynuzlu miğfer takıyormuş ve kendisini tanrı ilan etmişmiş.
bilinen ilk boynuzlu miğfer takan kişiymiş.
Biz tabi bu boynuzlu miğferleri vikinglerle özdeşleştirmişiz ama mezopotamya'da da durum aynıymış demek ki.
yani bilinebildiği kadarıyla ilk kez bir hükümdar ben tanrının temsilcisiyim falan demeyip doğrudan tanrının bizatihi kendisiyim demeye başlamışmış.
Galiba bu kişi taaa atalarının atasından beri varlık ve güç içinde yaşadığından mıdır nedir hiçbir şeyi ciddiye almıyormuş.
sanırım dalga geçiyordu. bilemedim. Yoksa niye kendini tanrı ilan etsin ki. Önüne gelen herkesle dalga geçiyordu diye anladım.
Mesela günümüzde yaşasaydı bir kliniğe yatırılması tavsiye edilebilirdi.
Akkad sınırlarına biraz bakalım.
bir de şu var.
Harran'ın bilinçli olarak çökertilmesi olağanüstü bir arkeolojik mirasa dönüşmesini sağlamışmış.
kademe kademe aşağılara doğru inilirken hangi döneme ulaşıldığı çok net bir şekilde okunabiliyormuş.
Urfa'yı ve göbeklitepe'yi görmüştüm ama Harran kısmet olmamıştı.
ziyaret etmeyi çok isterdim açıkçası.
urfa'nın güneşi,
yaydığı enerji,
hissettirdiklerini tam olarak izah edememekle birlikte.
dün izlediğim içeriği anlatabilirim.
talha uğurluel kitabını tanıtıyor ve nemrud'un kim olabileceğiyle ilgili ipuçları verirken bir yandan da bölgenin tarihinden bahsediyor.
bütün ipuçlarını dikkatle dinledim ve yapay zekaya sordum.
Naram-Sin dedi.
Ur ismi her ne kadar şehir anlamında mezopotamya'nın pek çok küçük şehir devleti için kullanılsa da
iki nehir arasında kalan ve Harranla en yakın bağlantılı şehir Urfa.
Yani Basra körfezindeki Ur üzerinde durmaya gerek bile yokmuş.
Harran ise bilinen tarihinin çok çok ötesinde bir geçmişe sahipmiş.
Gertrude Bell ise sadece Cudi Dağını değil Harran'ı da ziyaret etmiş ve sanırım orada da fotoğraflar çekmiş.
Bir dedektif gibi; dedi tüm bulguları karşılaştırmalı olarak toparlayınca
hem dini metinler, hem tablet bilgileri, hem arkeolojik buluntular hem de yörelerde yerleşmiş geleneksel sözlü kültürler ve inançlar
bir kriminal olayı çözer gibi olayları çözebiliyoruz dedi.
Talha uğurluel dedi ki:
Naram-sin'i akıbetine ait şiirsel metinler bulundu.
suların çekilmesi, urfa'nın cennet gibi sulak bir yerden adeta bir bataklığa dönmesi, her yeri sivrisineklerin sarması ve herkesin evlerine kapanması,
hükümdarın sonunu da bir sivrisineğin getirmesi...
videoyu izleyin bence ve mümkünse görsellerle desteklenmiş kitabı da okumakta fayda var aslında.
| 1. | ![]() |
yazman47 |
| 2. | ![]() |
Seval88 |
| 3. | ![]() |
semraa-91 |
| 4. | ![]() |
KenaAn MuTLu |
| 5. | ![]() |
burgulukalpler |
| 6. | ![]() |
BALYOZ1960 |
| Takip edilen yazar yok. |
gemi viking gemisine benziyor ama sırf öyle zannedilmesin diye önde duran adamın eline bir mezopotamya küpü yerleştirmişler.
kapak kenan doğulu şarkısı gibi.
festival gibisin , katılmak istiyorum.
Rengi de amerikan filmlerindeki dönen berber silindirlerine benziyor.
çizer dünyayı bir futbol topu gibi hayal etmiş.
üzerine dronlar, enjektörler, druglar, spor yapan insanlar, balonlar, uydular, tanklar, bombalar, eriyen buzlar, paralar, yük gemileri, kumanda ile yönlendirilen beyinler yerleştirmiş.
trump var, çinliler var, roketler var, köpek gibi yürüyen robotlar var, kelepçe var, denizaltı var, gazeteciler var, uydular var, uçaklar var. Yani gündemde ne varsa hepsi var.
Sadece şu gemi sanırım Nuh'un gemisini anlatmaya çalışıyor.
Yani sanırım sıfırlanmaya gönderme yapıyor.
Tabi bu gemiyi bir sümer efsanesi gibi ele almış.
Gılgamış'ın bir parçası gibi.
Yalnız şöyle bir detay var. Yelkenlerin kenarındaki süsler yunan kenar desenleri.
sordum: meandor ya da meandros motifleri çok daha eski çağlara dayanıyormuş ve mezopotamya'da da kullanılıyormuş ama ününe yunanlılar kavuşturmuşmuş.
yalnız yine de net olarak şunu söyleyebilirmişiz.
bu gemi betimlemesi kesin olarak Mısır, Fenike, Minos, Arkaik Yunan ve deniz halkları olarak bilinen bazı Anadolu halklarına aitmiş.
Mezopotamya'da ise betimlemelerde meandros kullanılmıyor taşıt gövdesi kamışları temsil etmesi için çizgili ya da balık pulu şeklinde tasvir ediliyormuş.
Bu gemi bir mezopotamya kültürüne ait değil.
Üçgen borda bezemesi + göz : Kesin olarak Arkaik Yunan ya da Fenike
o zaman bu antik gemi tufanı değil doğrudan akdeniz'i ve akdeniz ticaret limanlarını işaret ediyor. Niye ediyor bilmiyorum ama kocaman gemiyi oraya yerleştirmiş çizer. Adamın eline de küpü tutuşturmuş. Artık içinde şarap mı var, sirke mi var, zeytinyağı mı var, tuz mu var , buğday mı var bilmiyorum.
pastanın üzerinde 250 yazıyor.
250. yılı kutlama vurgusu yapılmış.
Yani dünyanın bu karnavalı andıran hali ile biz aslında bu doğumgününü kutluyor gibi betimlenmişiz.
dedi ki aşağı mahalleye kadar gelmiş.
komşunun cennet hurması dallarını kırmış budamış.
orman eniştesinden bahsediyorum hani dağdan taştan gelen enişte var ya o işte.
ben de diyorum niye hurmaları çabuk çabuk toplamamızı istiyor.
bunların yumuşamasına gerek yok , havadar bir yerde asıyoruz kurumaya bırakıyoruz.
evet sanırım meyveler erken kalkanın oluyor ve azılı rakipler çoğalmaya başlamış.
| İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2025 MN Yazılım |
