![]() Türkiye'nin memur portalı |
|
![]() |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
||||||
|
||||||||
Sanırım bu kuş türü uzak bir ihtimal olduğundan benzetilmeye çalışılmış başka bir kuş türünü araştırmaya devam etmek hatta çıkan hayvan kemiklerinden sonuca ulaşmaya çalışmak daha mantıklı olacak gibi duruyor.
Bir vatandaş ise şöyle bir iddiada bulunmuş. O kuşların canlı olanlarını o iki izole adada bulabildiniz çünkü ancak orada sağ kalabildiler. Aslında dünyadın çok geniş bir coğrafyasına yayılmışlardı ama köklerini kuruttuk. Orada kalanlar canlarını kurtarıp çoğalmayı başardılar.
Bu da mantıklıymış.
Yine de Anadolu ile ilgili daha çok bulgu gerekiyor gibi.
bu arada bu kabartmaların kuş olduğunu ileri sürmek en olası tahmin ama acaba başka bir canlı türü olabilir mi diye de insan merak ediyor.
arkeologlar kelaynak deyip geçmişler ama kelaynakla yakından uzaktan alakalı değiller gibi duruyor bu canlılar.
Bilinen ve bulunan son dodolar güney hint okyanusundaki iki izole adada yaşıyormuş.
Mauritius ve rodrigues adaları.
Canlı olarak en son Madagaskar'ın doğusunda bulunan bu iki adada karşılaşmışlar.
Bunun haricinde dodo kuşunun anadolu'da yaşadığına dair herhangi bir fosil ya da kemik bulunmadığı için bu kuşların Anadoluyla herhangi bir bağlantısı yok.
göbeklitepe'de betimlenen kuş figürlerinin en fazla uçamayan bir kuş türü olan dodo kuşunu andırdığı açıklanıyor.
Farah yurdözü bu durumun ilginç bir durum olduğunu söylemiş.
Farah Yurdözü bahsedince gerçekten çok merak ettim.
Bu kuş nasıl bir kuş ki betimlenince diğer kuşlardan hemen ayrılabiliyor.
Bir bakayım:
uçamayan bir kuş.
nesli tükenmiş.
ortalama 20 kg. ağırlığında ve 1 metre boylanabilen,
güvercingillerden bir kuş türüymüş.
neslinin tükenmesine insanlar neden olmuştur denmiş.
yuvasını yere yapıyormuş ve meyvelerle vs. besleniyormuş.
neden tavuk değil de kuş ( güvercin ) demişler anlamadım.
Yani uçamayan kuş olmak ve neslinin tamamen tükenmesi de değişik bir durum.
Uçamayan kuşları insanlar genelde evcilleştiriyorlar. dodoyla niy anlaşamamışlar mesela ?
ikiz idol adı verilen nesneye bakıyorum.
üzerinde delikler ve yuvarlak delik benzeri çıkıntılar var.
kabara gibi.
bakalım bununla ilgili ne yorumlar yapılmış ?
stilize iki kadın betimlemesi denmiş.
alacahöyük'te bulunmuştur denmiş.
ana tanrıçayı, bolluk ve bereketi simgeliyor denmiş.
iyi de niye ikiz ?
yani bilmiyorum simetrik iki yarısı var gibi duruyor ama ikiz kadınlara sadece bulanlar tarafından benzetilmiş gibi bir havası da var.
yapanlar tarafından niye tam olarak tasvir edilmemişler mesela ?
Canları isteyince insan betimlemelerini gayet güzel ve detaylı yapıyorlar.
kadın betimlemesi olduğuna tam ikna olamadım.
cinsiyet belirten en ufak bir simge yok üzerinde.
ayak yok, baş yok, başka uzuvlar yok ...
bilemedim garip bir durum.
evirip çevirip yeniden bakmak lazım.
erken tunç çağına tarihlenmiş, kral mezarından çıktı denmiş, madeni olarak tanımlanmış.
altın vs. olup olmadığı belirtilmemiş. ( Başka kaynaktan baktım, iki adet bulunmuş ve yanlış anlamadıysam sadece küçük bir bozuk para büyüklüğündeler. Ayrıca altından üretilmişler. )
yalnız şöyle bir not var: bir mobilya parçası yani süslemesi olabilir yorumu yapılmış.
ters çevirip bakınca da sanki bir ağacı andırıyor ya da çiçeği.
belki bir askı türü ya da söylendiği gibi taht ya da sandalye süsü.
deliklerin olduğu yerden çiviyle bir yere çakıldıkları belli.
bitişik olmasalardı acaba bu bir at nalı mıydı diye düşünürdüm.
baktım: altından yapılmışmış.
mezara yerleştirilmiş.
belki bir kapı tokmağının parçasıdırlar.
O kadar küçükler ki belki de bir giysi aksesuarıdırlar.
iki tane olduklarına göre iki omuza takılmış fibula iğnesi gibi bir şeydir belki.
ana tanrıça vs. ne bileyim niye yani ikizi mi var tanrıçalarının ?
Yeni Zellanda'nın güneyinde yer alan ve güney kutbuna oldukça yakın olan bu adada çok acayip bir şey olmuş.
Adanın doğal yaşamında bulunmayan evcil fareler; adaya uğrayan gemilerden biri yoluyla ( öyle tahmin ediliyor ) adaya ayak basmışlar ve doğal düşmanları bulunmadığından hızla çoğalmaya başlamışlar.
o kadar çoğalmışlar ki adanın habitatını tamamen bozmaya başlamışlar.
böcek populasyonu ve türleri hızla yok olmaya başlamış.
dolayısıyla kuşlar ve bitkiler de hızla azalmış.
ağaçlar neredeyse tamamen ortadan kaybolmuş; sadece bazı otlar hayata tutunmuş.
Bir grup bilim insanı bu durumu fark etmiş ve malesef adaya bırakılan tonlarca zehirli yem ile fareler adadan tamamen yok edilmiş.
sonra ada kendi haline bırakılmış.
ada hızla kendini toparlamış ve eskisi gibi olmasa da bitki örtüsü gürleşmiş ve kuş populasyonu artmış.
Ancak toprakta yapılan bazı analizler şu neticeyi vermişmiş: dna kalıntıları incelenmiş ve bazı canlı ve böcek türlerinin tamamen ortadan kalktığı belirlenmiş.
trajik bir ada kurtarma hikayesi böylelikle kayıtlara geçmiş.
| 1. | ![]() |
yazman47 |
| 2. | ![]() |
Seval88 |
| 3. | ![]() |
semraa-91 |
| 4. | ![]() |
KenaAn MuTLu |
| 5. | ![]() |
burgulukalpler |
| 6. | ![]() |
BALYOZ1960 |
| Takip edilen yazar yok. |
| İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2025 MN Yazılım |
