![]() Türkiye'nin memur portalı |
![]() ![]() ![]() |
![]() |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
||||||
|
İyottu ispirtoydu derken hatırladım. Bizim sınavlar ortaokul hatta lisedeyken bu makineyle çoğaltılan saman kağıtları ile yapılırdı. Kağıt bej yazılar mor koklaya koklaya soru çözerdik. Ben de diyorum en sevmediğim renk neden mor. Şimdi hatırladım ne biçim gerilirdik o kağıtları hocanın kolunun altında görünce. Okunmuş kağıtları da hoca rulo yapardı anlardık amel defteri açılacak bugün diye... Ha bir de hocam yazılıları okudunuz mu diye hocanın kafasını yiyen ön sıra takımı vardı bana göre tam bir yalakalık...
iyot gibi açığa çıkmak da denir. Deyimin gerekçesi en gıcık olduğum dersle ilgilidir. Kimya dersinden oldum olası nefret ettim. Şeyden olabilir, pek laboratuvar imkanlarımız olmadı kağıt üzerinde de bağla bağla nereye kadar. Her neyse : Kimya deneylerinde bu element hep açıkta kalırmış hocalar da iyot serbest kaldı ya da iyot açığa çıktı derlermiş.
Element mor ya da menekşe rengindeymiş, mor olarak tanımlayabileceğim tek şey ispirto o da herhalde yanlışlıkla içmeyelim diye boya katılmış birşeydi yoksa kokusu bizi bizden alıyordu. Sahi ispirtoyu bizim eskiler ne için kullanıyordu hatırlayan var mı ? Sanki gaz lambaları için falan gibi kalmış aklımda. Bir de ispirto kokulu teksir kağıtlarımız vardı sınavlarımız için. O kokuyu duyunca karnıma ağrı girerdi sınava beş kala bütün sınıf kafamız güzelleşirdi.
1. | ![]() |
yazman47 |
2. | ![]() |
Seval88 |
3. | ![]() |
semraa-91 |
4. | ![]() |
KenaAn MuTLu |
5. | ![]() |
burgulukalpler |
6. | ![]() |
BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
sanırım einstein zamanla kafasını bozmuş.
uzayı bük tamam.
zamanla ne alıp veremediğin var.
zaman diye bir şey zaten yok.
yani ışık mışık her şey uzayda yutuluyor, bükülüyor, yön değiştiriyor diye
ben öbür köşede yaşlanmayacak mıyım ?
zaten yaşlanmayacak olsam olmayan zaman için kafa patlatmam.
Anadolu'nun doğal bitki örtüsü bir zamanlar meşe ormanlarıymış deniyor.
zannedildiği gibi çam ve iğne yapraklı diğer ağaç türleri o kadar yaygın değilmiş.
ben de merak ettim içinde meşe geçen kaç türkümüz var.
sobalarında kuru da meşe yanıyor. ( denizli , derleme, özay gönlüm )
şu dağın ardı meşe ( Erzincan tercan, anonim )
bu dağlar meşe dağlar ( anonim, Doğu Anadolu )
meşe meşeye benzer ( Çankırı Kurşunlu )
meşe beyi ( Azerbaycan )
şu kavak meşe kavak ( Ankara )
meşeler göğermiş varsın göğersin ( Ankara )
meşelidir engin dağlar ( Antalya )
meşeli dağlar meşeli ( Ankara, Beypazarı )
Irmak kenarında bir kuru meşe ( Rumeli, Varna )
doğudan batıya pek çok yörede türkülere girmeyi başarmış.
halefin davranış kalıplarından
sözlerinden
birbirleriyle olan ilişkilerinden
kollektif yaşam becerisinden
selefin akıbetini getiren olayları çözebilmek mümkün.
öyle tarih bir anda silinip gitmiyor.
kitaplara geçmese de yaşamaya devam ediyor.
derin vadiler oluşturan derelerin bir miktar üzerinde kalan bölgeler hariç demek isterdim ama oralara bile tekerlek değmemiştir. En fazla nal değmiştir.
ne yapıyorlardı bilmiyorum.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2025 MN Yazılım |