Türkiye'nin memur portalı |
Oturum aç Üye ol Parolamı unuttum |
dermessBu üye YazarBu üyenin profil sayfasına git |
|
|||||||
|
kardinal çiçeği, afrika papatyası, las vegas nergisi ( nergisle hiç alakası yok çok garip ), latin çiçekleri...
sabahın köründe kalktım.
toprağı kattım karıştırdım, bölüştürdüm serptim.
liflerin ne işe yaradığını da deneyerek tam olarak anlamış oldum.
sulamayla ıslandıkları zaman uzun süre nemli ve serin kalıyorlar. Nemi içlerinde tutuyorlar ve hemen buharlaşma gerçekleşmediği için kızgın güneşte cılız fideler hemen yanıp kavrulmuyor, serin bir yatakta kendilerine rahat bir sığınak bulmuş oluyorlar.
zaten hepsini dutun gölgesine çektim.
bu sene dutlar çok çabuk olgunlaştı.
yediverenler ise hemen yeniden çiçek açmaya başladı.
sıcak ve dörtnala giden garip bir iklim.
yılanlar kış uykusundan uyandı diyebiliriz.
çalı çırpı toplayıp ateş yakmışlar.
zaten altı dikenlikmiş tam temizlenmemiş.
eşeliyorum eşeledikçe çer çöp, ot, diken, odun ne ararsan çıkıyor.
tam yüzeye ulaştım kocaman bir delikle karşılaştım.
Bu da nedir dedim. Yoksa köstebek mi ?
Sonra dün izlediğim Heidi filmi aklıma geldi.
Köstebek midir , dağ sıçanı mıdır nedir viyak viyak bağırıyordu filmde.
bizimki de kapibara diyor, he he isviçre alplerinde kapibara, iyiymiş.
neyse işime bakıyorum.
Allahtan ayağımda uzun çizmeler var, çorap da giymişim, sinekler saldırmasın diye her tarafı sarmışım.
biraz sonra delikten çok asaletli bir yılan çıktı.
şaşkınlıktan donakaldım yılana bakıyorum.
yarım metre boyunda, belki biraz daha uzun, koyu gri renkli, simsiyah gözlü, ben dişisini erkeğini ayıramam ama herhalde bir dişi çünkü çok hanımefendi, üzerinde pulları falan olmayan bir yılan, sessiz sakin ve temkinli bir şekilde aşağıya doğru su gibi akmaya başladı.
saygı duruşunda bekler gibi durdum sonuçta ev sahibi oydu.
kafamda şapka olsa onu dahi çıkaracaktım o derece acayip bir durumdu.
aşağıdaki birikmiş otların altına daldı ve herhalde bulduğu başka bir delikten yeraltı dünyasına geçiş yaptı.
altındaki inanılmaz karmaşık sarnıç ve dehliz sistemine bakıyorum.
ayasofya'nın altı da en az üstü kadar görkemli ve karmaşık.
onlarca tünel var.
habitat tv aracılığıyla yayınlanan görüntülere bakıyorum.
akademisyenler profesyonel mağaracılık yapan ekiplerle anlaşmışlar çünkü durum bizi aşıyor artık demişler.
sanırım tarihi yarımadanın altının tamamı dehlizlerle dolu.
adliyenin, yerebatanın civardaki her yerin altında dehliz arıyorlar.
kuyular, künkler, kurşun borular, demir borular, duvarlar ...
1. | yazman47 | |
2. | Seval88 | |
3. | semraa-91 | |
4. | KenaAn MuTLu | |
5. | burgulukalpler | |
6. | BALYOZ1960 |
Takip edilen yazar yok. |
birincisi fotoğraf istiyoruz.
İkincisi düz kadife eminim daha güzel olmuştur.
Umarım siyah kadifedir ama öbürleri de güzel olur.
Üçüncüsü kadifeye en çok gümüş ya da altın ( sırma, işleme, sutaşı, metal vs. ) yakışır.
tabi koyu renkse
yaşlandım,
benim için hala korkulan bir şey.
işimde gücümde olamam.
iş icat etmem lazım.
orada ve burada.
İletişim | Künye | Reklam | Sitene ekle © 2024 MN Yazılım |